Bitmeyen Bir Hayal mi?
İstanbul, 2036 Yaz Olimpiyatları için yeniden sahnede. Bu, kentin altıncı kez olimpiyatlara aday oluşu. Geçmişte 2000, 2004, 2008, 2012 ve 2020 için yapılan başvurular sonuçsuz kalmıştı. Peki İstanbul bu kez neyi farklı yapacak? Gerçekten olimpiyatlar için hazır mı, yoksa bu da geçmişteki gibi hayal kırıklığıyla mı sonuçlanacak?
Olimpiyatların İstanbul Serüveni
İstanbul’un olimpiyat tutkusu 1930’lara dayanıyor. Atatürk‘ün davetiyle kente gelen Fransız şehir plancısı Henri Prost’un İstanbul’a yönelik vizyonunda spor önemli bir yer tutuyordu. Ancak ne yazık ki planlar, savaşlar ve ekonomik zorluklar yüzünden gerçekleşemedi. 2000’li yıllarda ise İstanbul, modern olimpiyatların cazibesine kapılarak art arda adaylık başvuruları yaptı. Ancak IOC’nin (Uluslararası Olimpiyat Komitesi) belirttiği eksiklikler; yetersiz altyapı, tamamlanamayan spor tesisleri ve ulaşım sorunları nedeniyle bu çabalar sonuçsuz kaldı.
2020 ve Dersler
İstanbul 2020 adaylığında ciddi ilerlemeler kaydedildi. Spor alanında büyük yatırımlar yapıldı, devletin tüm kademeleri sürece dahil oldu. Yine de Tokyo’nun gerisinde kaldık. Neden mi? İstanbul’un sunduğu 38 tesisin sadece 11’i hazırken, Tokyo’nun 25 tesisi faaliyetteydi. Ayrıca bütçe eleştirilerin odağındaydı. İstanbul, 19.2 milyar dolarlık devasa bir bütçe açıklarken, Tokyo’nun tahmini bütçesi sadece 4.9 milyar dolardı.
2036 Adaylığı: Umutlar ve Endişeler
İstanbul, 2036 için daha organize ve vizyoner bir planla adaylığını duyurdu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, “Olimpiyat Çalışma Grubu” adını verdikleri bir ekip kurarak süreci başlattı. Bu sefer olimpiyatların sadece bir spor organizasyonu değil, aynı zamanda kentin dönüşüm fırsatı olduğu vurgulanıyor. İstanbul’un Asya ve Avrupa arasında kurduğu köprü teması, olimpiyat mottosuna da taşındı: “Bridge Together”.
Ancak sorunlar hâlâ ciddi. İstanbul’un altyapısı yetersiz, trafikte her gün yaklaşık 2 milyon araç var. 2036’ya kadar bu sayının 4 katına çıkması bekleniyor. Spor tesislerinin çoğu şehir merkezinde ve dağınık. Ulaşımdan çevreye, enerji kullanımından sosyal kapsayıcılığa kadar pek çok alanda net bir strateji eksikliği hissediliyor. Ayrıca olimpiyat sonrası bu dev yatırımların nasıl sürdürülebilir olacağı belirsiz.
Gerçekçi Olalım; Olimpiyatlar prestij getiriyor, evet. Ama aynı zamanda dev bütçeler, güvenlik sorunları, alt yapı yükleri ve sosyal dönüşümler de getiriyor. İstanbul’un olimpiyat hayalini gerçekleştirmesi için yalnızca spor tesisleri değil, aynı zamanda güçlü bir vizyon, şeffaf bir yönetim ve halkın tam desteği gerekiyor. Aksi takdirde bu süreç, yine yarım kalmış bir hayale dönüşebilir.
