Quo Vadis Fransa: İktidara, Macron’a ve Macronizme Karşı Toplumsal Direnişin ve Hak Mücadelesinin Çağrısı

Oslo, 11 Eylül 2025

Fransa, tarihsel olarak Avrupa’nın en güçlü işçi hareketi geleneklerine ve demokratik hak arama mücadelelerine sahip ülkelerinden biridir. 19. yüzyıldaki Paris Komünü’nden 1968 Mayıs hareketine kadar uzanan toplumsal mücadeleler, Fransa’yı işçi sınıfı ve sendikal örgütlenmenin kalesi haline getirmiştir (Seidman, 2004). Ancak son yıllarda yaşanan toplumsal gerilimler, ülkenin sosyal devlet anlayışını ve siyasal istikrarını ciddi biçimde sarsmaktadır. Emmanuel Macron’un 2017’de iktidara gelmesinden bu yana uygulanan neoliberal ekonomik politikalar, emeklilik reformları, vergi düzenlemeleri ve kamu hizmetlerinde kısıtlamalar toplumun geniş kesimlerinde huzursuzluk yaratmıştır (Amable & Palombarini, 2018).

Bu huzursuzluk, sendikaların öncülüğünde işçi sınıfı hareketleri, “Sarı Yelekliler” protestoları, öğrencilerin ve gençlerin gösterileri ve prekarya direnişi ile birlikte kitlesel bir toplumsal muhalefete dönüşmüştür. Sarı Yelekliler hareketi, 2018 sonbaharında yükselen yakıt fiyatlarına karşı başlasa da kısa sürede sosyal adaletsizlik ve siyasal temsil sorunlarını gündeme taşıyan bir halk isyanına dönüşmüştür (Brunet, 2019).

Toplumsal muhalefetin geniş tabanlı doğası yalnızca ekonomik gerekçelerle değil, aynı zamanda politik temsil krizleriyle de açıklanabilir. Macron’un merkezci siyaset anlayışı, bir yandan sağ ve sol arasında denge kurmayı amaçlarken, diğer yandan toplumsal talepleri karşılamada yetersiz kalmıştır (Bouillaud, 2019). Bu durum, hem Jean-Luc Mélenchon’un sol popülist hareketi olan La France Insoumise (LFI) hem de Marine Le Pen’in liderliğindeki aşırı sağ parti Rassemblement National (RN) için yeni fırsatlar yaratmıştır (Mondon & Winter, 2020).

1. Direnişin Sosyal ve Ekonomik Kökenleri

Fransa’daki toplumsal direnişlerin temelinde ekonomik eşitsizlikler ve güvencesiz yaşam koşulları bulunmaktadır. 2008 küresel krizinden bu yana işsizlik oranlarının yüksek seyretmesi, güvencesiz istihdam biçimlerinin yaygınlaşması ve sosyal devletin sınırlandırılması geniş kitlelerde tepki yaratmıştır (Amable, 2020). Özellikle prekarya kesiminin artışı, toplumun genç ve çalışan nüfusunu doğrudan etkilemektedir.

Yakıt vergisi artışıyla başlayan Sarı Yelekliler hareketi, bu ekonomik adaletsizliğin simgesel bir yansıması olarak ortaya çıkmıştır. Başlangıçta kırsal kesimde yaşayan düşük gelirli sürücülerin tepkisiyle başlayan eylemler, kısa sürede sağlık, eğitim, kira fiyatları ve vergi adaletsizliği gibi daha geniş taleplere yönelmiştir (Brunet, 2019).

Macron hükümetinin uyguladığı neoliberal reformlar, kamu hizmetlerinin sınırlandırılması ve sosyal yardımların azaltılması üzerinden geniş bir toplumsal tepki çekmiştir. Özellikle emeklilik reformları, uzun süreli grevlerle karşılanmış ve bu süreçte ulaşım, sağlık ve eğitim gibi temel sektörlerde ciddi aksamalar yaşanmıştır (Mathieu, 2021). Bu durum, devletin toplumsal sözleşmeyi ihlal ettiği yönünde bir algı yaratmış ve protestoların geniş kitlelerce desteklenmesine yol açmıştır.

Öğrenciler ve gençler, bu sürecin en dinamik aktörlerinden biri olmuştur. Üniversite harçlarının artışı, burs imkânlarının azalması ve işsizliğin yaygınlaşması, gençlerin geleceğe dair umutlarını zayıflatmıştır. Bu nedenle öğrenciler, yalnızca eğitim sistemine karşı değil, genel olarak ekonomik ve siyasal sisteme karşı da seslerini yükseltmişlerdir (Fillieule & Tartakowsky, 2015).

2. Aktörler: Sendikalar, Siyasal Partiler ve Toplumsal Hareketler

Sendikalar, Fransa’daki protesto kültürünün merkezinde yer almaktadır. CGT, daha radikal bir çizgide hareket ederken; CFDT, zaman zaman hükümetle uzlaşmacı bir yaklaşım sergilemiştir. Ancak her iki sendika da Macron’un emeklilik reformlarına karşı ortak bir duruş sergileyerek işçi sınıfının temel haklarını savunmuştur (Mathieu, 2021).

Siyasi aktörler açısından bakıldığında, Mélenchon’un liderliğindeki LFI, protestoların enerjisini politik bir programa dönüştürme çabası içindedir. LFI, sosyal adalet, çevre politikaları ve doğrudan demokrasi talepleriyle özellikle genç kuşaklar arasında popüler hale gelmiştir (Bouillaud, 2019). Buna karşılık, Marine Le Pen’in liderliğindeki RN, göçmen karşıtı söylemler ve “ulusal egemenlik” vurgusuyla Macron karşıtı desteği kendisine çekmeye çalışmaktadır (Mondon & Winter, 2020).

Sarı Yelekliler hareketi, sendikalardan ve siyasi partilerden bağımsız bir halk hareketi olarak öne çıkmıştır. Liderlikten yoksun olması, esnek ve yatay örgütlenme biçimleri, sosyal medyanın yoğun kullanımı gibi özellikler bu hareketi farklı kılmaktadır (Brunet, 2019). Ancak bu liderliksizlik, aynı zamanda hareketin uzun vadede politik dönüşüme katkı yapma kapasitesini sınırlamaktadır.

Son yıllarda ortaya çıkan “Bloquons Tout” gibi hareketler, ülkeyi durma noktasına getirmeyi hedefleyen daha radikal protesto biçimleri geliştirmiştir. 2025’te düzenlenen kitlesel gösteriler, sendikaların yanı sıra taban örgütlerinin de eylem kapasitesini artırdığını göstermektedir (AP News, 2025).

3. Mücadele Biçimleri: Grevler, Protestolar ve Yeni Direniş Yöntemleri

Fransa’daki direniş biçimlerinin en yaygın olanı genel grevlerdir. 2019–2020 emeklilik reformu sürecinde gerçekleşen grevler, ülkenin ekonomik ve sosyal hayatını durma noktasına getirmiştir. Ulaşım sektöründeki grevler, Paris metrosunu günlerce durdurmuş; enerji işçileri elektrik kesintileri ile hükümete baskı yapmıştır (Mathieu, 2021).

Bunun yanında sokak protestoları ve blokajlar, özellikle Sarı Yelekliler hareketi ile birlikte önemli bir eylem biçimi haline gelmiştir. Şehir merkezlerinde yapılan yürüyüşler, otoyol blokajları ve vergi protestoları, hükümete doğrudan ekonomik ve siyasi baskı uygulamaktadır (Brunet, 2019).

Öğrencilerin ve gençlerin direnişi, sembolik bir boyut taşımakla kalmamış; aynı zamanda somut ekonomik taleplere dayanmıştır. Eğitim masraflarının artışı, işsizliğin yaygınlığı ve prekarya koşullarının derinleşmesi, gençleri yalnızca “geleceğin vatandaşları” değil, bugünün mağdurları haline getirmiştir (Fillieule & Tartakowsky, 2015).

Yeni protesto biçimleri arasında sosyal medya üzerinden örgütlenen, merkezi liderliği olmayan “anlık mobilizasyonlar” da dikkat çekmektedir. Bu durum, devletin klasik kontrol mekanizmalarını zorlaştırmakta; polis müdahaleleri ve yasaklar, hareketleri bastırmakta yetersiz kalmaktadır (Amable, 2020).

4. Siyasal Sonuçlar: Meşruiyet Krizi ve Destek Kaybı

Macron’un popülaritesi, özellikle ikinci döneminde ciddi biçimde düşüş göstermiştir. 2024 ve 2025 yıllarında yapılan anketler, halkın yalnızca dörtte birinin hükümete güven duyduğunu ortaya koymaktadır (IPSOS, 2025). Bu düşüş, toplumun Macronizm olarak anılan merkezci neoliberal çizgiye duyduğu tepkiyi açıkça göstermektedir.

Parlamentoda ise hükümetin çoğunluğu sağlayamaması, sık sık güven oylaması krizleri yaşanmasına yol açmıştır. 2025 yılında Bayrou hükümetinin düşmesi, bu istikrarsızlığın en güncel örneklerinden biridir (AP News, 2025). Bu durum, Beşinci Cumhuriyet’in siyasal sisteminde ciddi bir meşruiyet tartışması başlatmıştır.

Sol ve sağ popülist hareketlerin yükselişi, Macron’un siyasi alanını daraltmaktadır. Mélenchon’un LFI’si, işçi ve gençlik hareketleriyle yakın ilişki kurarak toplumsal enerjiyi politik bir programa dönüştürmeye çalışırken; Le Pen’in RN’si, ekonomik sıkıntıları göçmen karşıtı ve ulusalcı bir söylemle birleştirmektedir (Mondon & Winter, 2020).

Sonuçta Macron hükümeti, hem sokaktaki toplumsal baskı hem de parlamentodaki siyasal kriz nedeniyle sıkışmış bir konuma düşmüştür. Bu durum, Fransa’nın yakın geleceğinde siyasal kutuplaşmanın artacağına ve merkez siyasetin daha da zayıflayacağına işaret etmektedir.

Sonuç

Fransa’da son yıllarda yaşanan toplumsal hareketler, neoliberal politikaların yarattığı ekonomik adaletsizliklere ve siyasal temsil krizine karşı geniş tabanlı bir tepkinin ifadesidir. Sendikalar, Sarı Yelekliler, öğrenciler ve prekarya hareketleri, farklı motivasyonlara sahip olsalar da ortak bir adalet arayışında birleşmektedirler.

Macron yönetiminin bu taleplere yanıt verememesi, hem hükümetin meşruiyetini sarsmakta hem de alternatif siyasi hareketlere zemin hazırlamaktadır. LFI ve RN gibi aktörlerin yükselişi, Fransa’da siyasal kutuplaşmanın derinleştiğini göstermektedir.

Önümüzdeki dönemde Fransa’nın nereye gideceği, bu toplumsal hareketlerin örgütlenme kapasitesi, siyasal partilerin stratejileri ve devletin taviz verme becerisiyle belirlenecektir. Eğer talepler karşılanmazsa, ülke daha derin bir toplumsal ve siyasal krize sürüklenebilir. Ancak yeni bir sosyal sözleşme inşa edilirse, Fransa bu krizleri aşarak daha kapsayıcı ve adil bir siyasal modele yönelebilir.

“Quo Vadis Fransa?” sorusuna kesin bir yanıt vermek güçtür; ancak mevcut dinamikler, ülkenin siyasal geleceğinin halkın sokaktaki talepleriyle şekilleneceğini göstermektedir.

  • “Quo vadis” Latince bir deyiştir ve Türkçede “Nereye gidiyorsun?” anlamına gelir
  • Prekarya : iş güvencesi ve sosyal haklardan yoksun, yarı zamanlı, sözleşmeli veya proje bazlı geçici işlerde çalışan geniş bir insan kesimini ifade eder

Kaynakça

• Amable, B., & Palombarini, S. (2018). L’illusion du bloc bourgeois: Alliances sociales et avenir du modèle français. Paris: Raisons d’Agir.

• Amable, B. (2020). Structural Crisis and Institutional Change in Modern Capitalism: French Neoliberalism in Context. Oxford University Press.

• Bouillaud, C. (2019). “La France insoumise et le nouveau paysage politique français”. Revue française de science politique, 69(2), 275–298.

• Brunet, S. (2019). Les Gilets jaunes à la croisée des chemins. Fondation Jean Jaurès.

• Fillieule, O., & Tartakowsky, D. (2015). La Manifestation: Une histoire de la France contemporaine. Paris: Gallimard.

• IPSOS. (2025). Baromètre politique: La confiance en Macron. Paris: IPSOS France.

• Mathieu, L. (2021). Mobilisations sociales et réforme des retraites en France. Presses Universitaires de Rennes.

• Mondon, A., & Winter, A. (2020). Reactionary Democracy: How Racism and the Populist Far Right Became Mainstream. Verso.

• Seidman, M. (2004). The Imaginary Revolution: Parisian Students and Workers in 1968. Berghahn Books.

• AP News. (2025). France ousts another prime minister after budget crisis.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir