Kopenhag, 12 Ekim 2025
Güldürürken düşündüren bir ustanın ardından geçen on yıl…
Modern çağın Nasreddin Hocası, halkın sanatçısı, sahnenin ve ekranın unutulmaz ismi Levent Kırca’yı ölümünün 10. yılında saygı ve özlemle anıyoruz.
Ömrünü tiyatroya, insanlığa ve Cumhuriyet’in çağdaş değerlerine adayan Kırca, mizahın en güçlü seslerinden biriydi. Her tiplemesinde halkın içinden biri vardı; kimi zaman bir memur, kimi zaman bir köylü, kimi zaman ise sistemin içinde ezilen ama yine de gülen bir Anadolu insanı…
“Olacak O Kadar” adlı televizyon programıyla Türkiye’nin nabzını tutarken, politik taşlamalarıyla halkın sesi olmuştu. Ancak bu cesur tavrı, kimi zaman onu hedef haline getirdi. Sanatına gölge düşürmek isteyenler, onu linç etmeye, susturmaya çalıştılar.
Devlet tarafından kendisine verilen “Devlet Sanatçısı” unvanının yıllar sonra geri alınması, onun değil; sanat ile iktidar arasındaki çatışmanın bir simgesiydi.
Levent Kırca, hiçbir zaman geri adım atmadı.
Ne inancından, ne düşüncesinden, ne de halkına olan sevgisinden…
Tiyatro sahnesinden politik meydanlara kadar, hep aynı kararlılıkla savunduğu bir cümlesi vardı:
“Sanat halk içindir.”
Bugün, aramızdan ayrılışının 10. yılında, onun o dik duruşunu, halktan yana mizahını ve Atatürk ilke ve devrimlerine olan sarsılmaz bağlılığını bir kez daha hatırlıyoruz.
Levent Kırca, yalnızca bir sanatçı değil; onurlu bir duruşun, dirençli bir aydının simgesiydi.
Kaynak:
Levent Kırca biyografileri – Biyografya.com, Biyografiler.com, Beyazperde.com, Wikipedia
