Kopenhag, 12 Temmuz
Türkiye’den gelen çalışanlara yönelik hastalık izni hakkında temel bilgiler
Danimarka’da çalışıyorsanız ve sabah işe gidemeyecek kadar rahatsızlandıysanız, yapmanız gereken ilk şey işvereninizi ya da doğrudan amirinizi mümkün olan en kısa sürede telefon, SMS veya e-posta ile haberdar etmektir.
Buradaki sistem, hastalık halinde çalışanına güven esasına dayalı yaklaşır. Yani:
İlk birkaç gün için doktor raporu zorunlu değildir.
Genellikle 1 ila 3 gün boyunca, eğer daha önce ciddi bir sağlık sorununuz yoksa ya da işvereniniz farklı bir kural getirmediyse, yalnızca “hastayım” demeniz yeterlidir.
Peki ne zaman doktor raporu istenebilir?
- Eğer hastalığınız 3 günü geçerse, işvereniniz sizden doktor raporu (lægeerklæring) isteyebilir.
- Bazı iş yerleri, daha kısa sürede de rapor isteyebilir; bu, genellikle iş sözleşmenizde belirtilir.
- Özel sektörde, işveren rapor masrafını size yansıtabileceği gibi bazı yerlerde bu ücret işveren tarafından ödenir.
Dikkat Edilmesi Gerekenler:
- İşe gidemeyeceğiniz ilk günün sabahı mutlaka haber verin. “Zaten hasta olduğum biliniyor” demek yetersiz olabilir.
- Farklı kuralları olan sektörler vardır. (örneğin: çocuk bakımı, yaşlı bakımı, sağlık sektörü gibi). Bu alanlarda bazen ilk günden rapor istenebilir.
- Eğer 3 hafta veya daha uzun süre hastaysanız, belediyeniz (Kommune) ile iletişime geçmeniz ve “sygedagpenge” yani hastalık ödeneği süreci başlatmanız gerekir.
Yeni gelen expatlar için öneriler:
- Çalıştığınız yerin personel el kitabını ya da sendika bilgilendirmesini mutlaka okuyun.
- Sendikanız varsa, hastalıkla ilgili haklarınızı öğrenmek için doğrudan onlarla görüşebilirsiniz.
- Danimarka’da sağlık sistemine kayıtlı olduğunuzdan emin olun ve kişisel doktorunuzun (egen læge) bilgilerini el altında bulundurun.
Sonuç:
Danimarka’da hastalık durumunda sistem sizi hasta olduğunuzda işe gitmeye zorlamaz. Ancak işvereninizi zamanında bilgilendirmek ve iş sözleşmenizdeki kurallara uymak sizin sorumluluğunuzdadır.
