Hellerup’ta Karşıma Çıkan Türk Terzisi
Geçtiğimiz günlerde Hellerup’ta yürürken hiç beklemediğim bir şey oldu. Elçiliklerin, büyükelçilik rezidanslarının, şık villaların ve tasarım mağazalarının sıralandığı Strandvejen boyunca yürürken gözüm bir tabelaya takıldı: “Terzi” 2900 Hellerup gibi sofistike ve oldukça uluslararası bir semtte, üstelik sokakta Türkçe bir tabelaya rastlamak açıkçası beni hem şaşırttı hem de mutlu etti. Dayanamadım, içeri girip Terzi ile tanıştımak istedim.
Kapıdan içeri adım attığımda, karşıma güler yüzlü, işine odaklı bir terzi çıktı. Yusuf Bey yıllardır burada, tam da Strandvejen 94 numarada, terzilik yapıyormuş. Yalın ama özenli bir dükkân, duvarda sırasını bekleyen kıyafetler bir köşede dikiş makinesi… Her şey, bir zaman yolculuğu gibi. Konuşurken, sadece dikiş değil, sabır ve ustalıkla örülmüş bir hayat hikâyesi de dinlemiş oldum.
Hellerup’ta böyle sıcak ve beklenmedik bir karşılaşma yaşamak, bana şunu hatırlattı: Ne kadar uzakta olsak da, bir tabelayla, bir meslekle, bir selamla memlekete yeniden bağlanmak mümkün.
