Grönland’dan Sonra Şimdi de Kanada
ABD eski Başkanı Donald Trump, daha önce Danimarka’dan Grönland’ı satın alma isteğiyle gündeme gelmişti. Şimdi ise Trump, Kanada’yı Amerika Birleşik Devletleri’nin 51. eyaleti yapma önerisiyle uluslararası diplomatik çevrelerde yeni bir fırtına kopardı.
Trump, Kanada’nın ABD’ye katılmasının iki ülke için ekonomik büyüme ve ortak güvenlik açısından avantajlı olacağını savunarak, bu fikri kamuoyuyla paylaştı. Ancak Kanada Başbakanı Justin Trudeau, bu öneriye sert bir şekilde karşı çıkarak, “Kanada’nın ABD’nin bir parçası olma ihtimali yok.” ifadeleriyle ülkesinin egemenliğine vurgu yaptı.
Kanada kamuoyunda da Trump’ın önerisi tepkiyle karşılandı. Yapılan anketler, Kanadalıların büyük çoğunluğunun bağımsızlıklarını korumaktan yana olduğunu ortaya koydu. Kanada hükümeti, Trump’ın teklifini “gerçekçi olmayan” ve “kabul edilemez” olarak nitelendirdi ve ülkenin egemenliğini koruma konusundaki kararlılığını yineledi.
Bu gelişme, ABD-Kanada ilişkilerinde yeni bir gerilim noktası oluşturdu. Uzmanlar, Trump’ın bu çıkışının iki ülke arasındaki ticari ve diplomatik iş birliğini zedeleyebileceği uyarısında bulundu.
Grönland Hamlesi Hâlâ Gündemde
Trump’ın Kanada çıkışı, akıllara hemen Grönland hamlesini getirdi. Trump, 2019’da Grönland’ın ABD için stratejik önemini öne sürerek Danimarka’dan adayı satın almak istemişti. Danimarka bu teklifi “absürt” bulmuş, Grönland halkı ise Trump’ın açıklamalarını sömürgeci bir zihniyetin ürünü olarak değerlendirmişti.
ABD’nin Grönland’a ilgisi sadece toprak kazanma arzusuyla sınırlı değildi. Arktik bölgesinde yeni ticaret yolları ve enerji kaynakları nedeniyle artan rekabet, ABD’yi bölgedeki etkisini artırmaya yöneltti. Grönland’daki Thule Hava Üssü, ABD’nin Rusya ve Çin’e karşı stratejik hamlelerinde kilit rol oynuyor. Aynı zamanda Grönland, nadir toprak elementleri açısından da zengin olması nedeniyle ABD’nin dikkatini çekiyor.
Ancak hem Danimarka hem de Grönland halkı bu teklifleri kesin bir dille reddetti. Danimarka’daki protestolarda “Grönland satılık değil” pankartları taşındı. Grönland halkı, kendi kaderlerini tayin etme hakkını savundu.
Diplomatik Mizah mı, Sömürgeci Ciddiyet mi?
Trump’ın hem Grönland hem de Kanada ile ilgili açıklamaları, bazı çevrelerde diplomatik bir ironi olarak görülse de, uluslararası ilişkiler uzmanları bu tür çıkışların ciddiye alınması gerektiği konusunda hemfikir. Bir yandan halkların iradesini ve ulusal egemenliği görmezden gelen bu öneriler, diğer yandan ABD’nin kuzey stratejileriyle paralellik taşıyor.
Kimi analistler, Trump’ın bu hamlelerinin bir “jeopolitik satranç oyunu” olduğunu, kimi ise bunun popülist bir şovdan ibaret kaldığını savunuyor. Ancak kesin olan bir şey var: Ne Grönland ne de Kanada, ABD’nin yeni bir eyaleti olmaya istekli değil.
Son söz mü? Henüz değil. Ama Grönland’dan sonra Kanada’nın da Trump’ın gözünde “ABD’ye ait olabilecek” topraklar listesine girmesi, kuzeydeki komşularla ilişkilerde yeni kırılma noktalarının habercisi olabilir.

Yazar: Erdal Colak