Scientology: İnanç mı, Kült mü? Modern Çağın En Tartışmalı Dini

1950’li yıllarda Amerikalı bilimkurgu yazarı L. Ron Hubbard tarafından kurulan Scientology, günümüzde hem bir din, hem de küresel ölçekte tartışma yaratan bir hareket olarak dikkat çekiyor. Psikolojik arınma, ruhsal özgürlük ve kozmik bilgi vaatleriyle yüzbinlerce kişiye ulaşan bu yapı, aynı zamanda “kült” suçlamalarıyla yasal ve etik tartışmaların odağında.

Bir Bilimkurgu Yazarından İnanç Sistemine

Scientology’nin temelleri, Hubbard’ın 1950 yılında yayımladığı “Dianetics: The Modern Science of Mental Health” adlı kitaba dayanıyor. Kitapta, zihinsel ve ruhsal sorunların “engram” adı verilen travmalarla bağlantılı olduğu öne sürülüyor. Bu travmalardan arınmak için geliştirilen “auditing” adlı teknik, kısa sürede büyük bir takipçi kitlesi buldu. Hubbard, 1954’te Kaliforniya’da Scientology Kilisesi’ni resmen kurarak bu fikri kurumsal bir yapıya dönüştürdü.

“Thetan” Ruhları ve Ruhsal Temizlik

Scientology’ye göre insan, beden değil; “thetan” adı verilen ölümsüz ruhsal bir varlıktır. Reenkarnasyon döngüsünde sıkışıp kalan thetan’lar, geçmiş yaşamlarından taşıdıkları yüklerden kurtulmak için bir dizi arınma sürecinden geçmek zorundadır. Bu sürecin temel taşı, üyelerin sıkça katıldığı ücretli seanslardır.

İleri seviyelerde ise “Clear” olmuş bireyler, Operative Thetan (OT) seviyelerine ulaşmak için yeni kurslara girer. Ancak bu noktada devreye daha fantastik bir anlatı girer: Milyonlarca yıl önce galaktik bir diktatör olan Xenu, Dünya’ya ruhları sürgün etmiş ve bu ruhlar bugünkü insanları etkilemektedir. Bu anlatılar ise yalnızca yüksek seviyeli üyelere açıklanmaktadır.

Hollywood’dan Yükselen Tanıtım

Scientology, kamuoyunda en çok da Tom Cruise, John Travolta gibi ünlü isimlerle anıldı. Özellikle Cruise’un kilise adına yaptığı açıklamalar, hareketin Hollywood’la kurduğu güçlü bağı görünür kıldı. Ancak bu şöhretli vitrin, kilise içinden gelen itiraflarla sık sık sarsıldı.

Eleştiriler, Baskılar ve Yasal Soruşturmalar

Kilise eski üyelerince; duygusal manipülasyon, aile bireylerini birbirinden koparma, yüksek meblağlı kurslar için baskı, dış dünyadan koparma gibi “kült” taktikleriyle suçlanıyor. ABD’de 1993 yılında vergi muafiyeti kazanarak “resmi din” statüsü elde etmesine rağmen, Fransa, Almanya ve Danimarka gibi birçok ülkede tarikat ya da ticari yapı olarak sınıflandırılıyor. Almanya’da iç istihbarat tarafından izlemeye alınmış durumda.

Üyelik Sayısı Düşüşte

2000’li yılların başında dünya çapında milyonlara ulaştığı iddia edilen Scientology hareketi, son yıllarda önemli ölçüde üyelik kaybı yaşıyor. Özellikle dijital platformlardaki eski üye tanıklıkları ve belgeseller, kilisenin içyüzünü gözler önüne serdikçe, halk nezdinde güven kaybı da artıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir