Tarih Önünde Yalancı Tanıklar: Klavyeyi Satanlar ve Sözde Solcu Medyanın Çöküş Hikâyesi

Klavyesi Satılık Olanlar Çağına Hoş Geldiniz

Bir zamanlar gazetecilik, hakikatin hamuruyla yoğrulmuş bir meslekti. Bugün ise maalesef bu meslek, klavyesine üç beş reklam karşılığı ruhunu rehin bırakanların elinde bir sirke dönmüş durumda. Sahici muhalefet yerine “mış” gibi yapan, solculuğu vitrin süsü olarak taşıyan, gerçek gazetecileri itibarsızlaştırmak için elinden geleni ardına koymayan bu medya lejyonu, sadece mesleğin onurunu değil, kamuoyunun aklını da çalmaktadır.

Bu mesele, medya endüstrisinin post-truth (gerçek ötesi) çağında yaşadığı yapısal dönüşümle birlikte değerlendirilmelidir (Keyes, 2004; McIntyre, 2018).

İnternette saatler geri alınarak “önce biz yazdık” tiyatroları, yazı kopyalama merkezine dönüşen haber portalları, referans vermeden “telif gaspı” yapan sözde haber siteleri bugün utanmazlığın dijital tapusunu almış durumdalar.

Bu tür dijital intihal, özellikle telif hukuku çerçevesinde “eser sahibinin manevi haklarına müdahale” olarak değerlendirilir (WIPO Copyright Treaty, 1996; Türkiye Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, m.71).

1. Ahbap Çavuş Gazeteciliği: Muhalefetmiş Gibi Yap, İktidara Göz Kırp

Bazı dijital gazeteler vardır ki sabah “iktidar karşıtı” görünür, akşam köşe yazarı “bakanlık kahvaltısında” poz verir. Klavyelerine sosyalist rüzgâr takan bu riyakarlar, ekran başında halkçı, sahnede iktidarın alkış memurlarıdır.

“İlişkisel bağımsızlık” kavramı burada önemlidir. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin 2021 Basın Özgürlüğü Raporu’nda bu tür çıkar ilişkilerine dikkat çekilmiştir.

Bu tip medya organları, gerçek muhalif gazetecilerin yazılarını ya doğrudan çalar ya da üzerini cilalayıp “biz yazdık” etiketiyle servis eder.

Bu sorun sadece yerel değil, küresel bir medya krizidir. Noam Chomsky’nin “Manufacturing Consent” (1988) adlı çalışması, medyanın iktidar ilişkileri içerisindeki manipülatif rolünü çarpıcı biçimde ortaya koymuştur.

2. Dijital Emeğin Tefecileri: Kopyala, Yapıştır, Gasp Et

Bugünün gazetecilik anlayışı üç basamaktan ibaret: Ctrl+C, Ctrl+V, yayınla.

Dijital mecralarda etik gazetecilik ilkeleri, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) tarafından da sık sık gündeme getirilmektedir.

Yazının yayınlandığı saati geri alarak sanki önce kendileri yayınlamış gibi gösterirler.

Bu durum, dijital medya kayıtlarında manipülasyon yapılmasıyla ilgili “zaman damgası sahteciliği” (timestamp fraud) olarak literatüre geçmiştir (Anderson, 2020).

3. Basın Özgürlüğü Değil, Basının Kötüye Kullanımı

Bugün “gazeteci” sıfatı, karanlığı perdelemek, halkı oyalamak ve gerçekleri tersyüz etmek için kullanılmakta.

Basın özgürlüğü yalnızca ifade özgürlüğü değil, aynı zamanda bilgiye erişim ve bilgi doğruluğu ilkesiyle birlikte ele alınmalıdır (Habermas, 1989).

Bazı medya kuruluşları, “sansüre uğruyoruz” masalı anlatır. Oysa susturulan değil, susan onlardır.

Türkiye’de 2023’te RSF (Sınır Tanımayan Gazeteciler) tarafından yayınlanan Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre, birçok medya organı gönüllü otosansür uygulamaktadır.

4. Sahte Solculuk: Kırmızı Kravat, Mavi Yalanlar

Gerçek solcu kalemler iş bulamazken, bu “şarap soslu solcular” ekran ekran dolaşır.

Gramsci’nin “organik aydın” tanımından sapma yaşayan bu tür figürler, sistemin hegemonik aygıtlarına entegre olmuşlardır (Gramsci, 1971).

5. Kopyala-Yapıştır Operasyonu: Saat Ayarlı Ahlaksızlık

Bu tür “işkillenen gazeteler”, orijinal yazı yayınlandıktan hemen sonra harekete geçer.

Bu tür içerik manipülasyonları, Dijital İçerik Doğrulama çalışmalarının en çok karşılaştığı vakalardan biridir (Wardle & Derakhshan, 2017).

Bu sadece intihal değildir; bu, planlı ve organize bir dijital ahlaksızlıktır.

“Bilgi ekosistemi” kavramı, bu dijital ortamdaki etik krizleri anlamak açısından önemlidir (Posetti & Matthews, 2018).

6. İki Dilli, Üç Kimlikli, Beş Yüzlü: Uluslararası Medya Maskaralığı ve Fon Tefeciliği

Avrupa’nın göbeğinde oturup hem oradaki devlet fonlarını hem Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı’nın bütçesini kemirmeyi başaran bir “yeni tip dijital medya türü” doğdu.

DW Akademie ve European Endowment for Democracy gibi kurumlar, Avrupa’da medya fonlamalarının şeffaflıkla kullanılması gerektiğine dikkat çekerken, bu şeffaflık ilkesi çoğu zaman ihlal edilmektedir (EED, 2022).

Bu yapıların yayınladıkları içeriklerin önemli bir bölümü özgün değil, ya doğrudan çalıntı ya da dijital hırsızlıkla üretilmiş izinsiz adaptasyonlardır.

Avrupa Birliği Telif Hakları Direktifi (Directive on Copyright in the Digital Single Market, 2019), bu tür ihlalleri açıkça suç sayar.

SONUÇ: Gerçek Gazeteciliğe Sahip Çıkmak, Namus Borcudur

Bugün, yazı çalan, kaynak göstermeyen, klavyeyi yalanlara kiraya verenlerle mücadele etmek, sadece bir etik sorun değil, aynı zamanda bir toplumsal görevdir.

Gazetecilik etiği üzerine yapılan çalışmalar, medya tüketicisinin de bu sorumluluğun bir parçası olduğunu belirtir (Kovach & Rosenstiel, 2007).

Kaynakça

• Anderson, C. (2020). Digital Integrity: Timestamp Manipulation in News Media. MIT Press.

• Chomsky, N., & Herman, E. S. (1988). Manufacturing Consent: The Political Economy of the Mass Media. Pantheon.

• European Endowment for Democracy. (2022). Independent Media Funding in Europe: Transparency Report.

• Gramsci, A. (1971). Selections from the Prison Notebooks. International Publishers.

• Habermas, J. (1989). The Structural Transformation of the Public Sphere. MIT Press.

• IFJ (International Federation of Journalists). (2021). Global Charter of Ethics for Journalists.

• Keyes, R. (2004). The Post-Truth Era: Dishonesty and Deception in Contemporary Life. St. Martin’s Press.

• Kovach, B., & Rosenstiel, T. (2007). The Elements of Journalism: What Newspeople Should Know and the Public Should Expect. Three Rivers Press.

• McIntyre, L. (2018). Post-Truth. MIT Press.

• Posetti, J., & Matthews, A. (2018). A Short Guide to the History of Fake News and Disinformation. UNESCO.

• RSF (2023). World Press Freedom Index – Turkey. Reporters Without Borders.

• Türkiye Cumhuriyeti Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, No. 5846.

• Wardle, C., & Derakhshan, H. (2017). Information Disorder: Toward an Interdisciplinary Framework for Research and Policy Making. Council of Europe.

• WIPO (1996). WIPO Copyright Treaty.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir