Kopenhag, 10 Eylül
Tatil bitti, işe dönüldü, okul başladı… Fakat sanki huzurlu Danimarka’da bu Eylül’ün farklı bir havası var. Evet, okul ve işyerlerinde daha rutin hakim olsa bile akşam yemek sofralarında şu an 🇩🇰Danimarka ile 🇷🇺Rusya arasında savaşın kaçınılmazlığı konuşuluyor.
Ukrayna başbakanı Volodimir Zelenski geçtiğimiz hafta yine Danimarka’ya ziyarete geldi. Danimarka, 2014’te Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlamasından bu yana Ukrayna’ya verdiği uzun süreli desteği bir kez daha teyit ederek hem barış müzakerelerinde Ukrayna’ya destek olmaya hem de olası bir askeri müdahalede aktif olarak katılmaya yönelik vaat verdi. Hatta Dışişleri Bakanı Lars Løkke (V), Danimarka’nın ortaklaşa bir Barış Kuvveti için neredeyse hazır olduğunu belirtti.
Bu vaatlerin yanında, Danimarka aynı zamanda Ukrayna için özel askeri bir fabrika açıyor. Güney Danimarka’nın Vojens kentinde açılacak bu fabrika Danimarka’nın F-16 filosunun yakınında kurulacak. Ayrıca Kuzey Danimarka’da Elling’deki mühimmat fabrikası tekrar üretime geçirileceği için çevredeki ev, okul ve hastaneler bile tahliye edilecek, Rusya’nın olası saldırılarına önlem olarak. İşin ehemmiyeti bu. Zaten son bir yıldır kriz bakanlığımız var.
Danimarka dışında da durum pek farklı değil. Zira Zelenski, Danimarka’nın ardından Fransa’ya geçerek bu defa AB ülkelerine genel bir çağrı yaptı. Özellikle Baltık’taki komşularımız savaşın genişlemesinden pek endişeli ve bunun etkilerini emlak değerlerinde bile görebiliyoruz. Halka soracak olsanız gariban Litvanyalım sattığı evin 2 sene sonra Rusya tarafından vurulmayacağının garantisini veremiyor.
Danimarka’da bugünlük huzur ve barış hakim. Sokaklar cıvıl cıvıl, ağaçlar yapraklarını döküyor ve kahvehanelerde balkabaklı lezzetler çıkıyor… Hayat güzel, bugünlük. Geçen haftaki manşetlerin çoğu devlet bütçesi ve sosyal devlet üzerineydi. Ancak savunma sanayindeki artan büyümeye ve sıklaşan bu diplomatik ziyaretlere seyirci kaldıkça perdenin arkasında bizi ne beklediğine dikkat etmekte fayda var…