Kopenhag, 2 Ağustos
AB’nin Yapay Zekâ Yasası yürürlüğe girdi, ancak Danimarka dahil bazı ülkelerde şirketlerin uygulama sürecine dair kaygılar büyüyor. Uygulamaların ertelenmesi taleplerine rağmen Brüksel geri adım atmıyor.
Avrupa Birliği’nin teknoloji tarihindeki en kapsamlı düzenlemelerinden biri olan Yapay Zekâ Yasası (AI Act), 1 Ağustos 2024 itibariyle yürürlüğe girdi. Yasaya göre riskli yapay zekâ sistemleri kademeli olarak denetime tabi tutulacak. Ancak yasanın getirdiği yükümlülükler hem özel sektör hem de bazı üye devletlerde tartışmalara yol açtı.
Özellikle Alphabet, Meta, ASML, Philips ve Fransız Mistral gibi büyük teknoloji şirketleri, AB’ye yasanın uygulanmasının en az iki yıl ertelenmesi çağrısında bulundu. Gerekçe olarak, yüksek uyum maliyetleri ve teknik belirsizlikler gösterildi.
Danimarka ilk uygulayıcı ülkelerden
Danimarka, AI Act’in uygulanması konusunda en hızlı adım atan ülkelerden biri oldu. 8 Mayıs 2025’te yürürlüğe giren ulusal yasa ile denetim kurumu belirlendi ve şirketlere yönelik rehberler yayımlandı. Ancak Danimarka’daki bazı iş dünyası temsilcileri, ülkenin “AB’den daha sıkı uygulamalar” benimsemesinden endişeli.
Sanayi ve İş Dünyası Konseyi (I&P Denmark), hükümete çağrıda bulunarak “fazladan kural yükü” oluşturulmaması gerektiğini belirtti. Danimarka Dijitalleşme Bakanı Caroline Stage Olsen ise AB’ye dijital düzenlemelerin sadeleştirilmesi yönünde önerilerde bulunacağını açıkladı.
Erteleme taleplerine Brüksel’den ret
AB Komisyonu ise hiçbir erteleme olmayacağını net bir dille belirtti. Komisyon Sözcüsü, “Tarihler kesin ve yasaldır. Özellikle genel amaçlı yapay zekâ sistemlerine dair hükümler 2 Ağustos 2025’te devreye girecek” dedi.
Buna göre:
- Yüksek riskli sistemler 2026 yazında yükümlülüklere tabi olacak.
- Genel amaçlı yapay zekâ modelleri (ChatGPT gibi) için kurallar 2025 yazında uygulanacak.
- Gerçek zamanlı yüz tanıma ve duygu analizi gibi sistemler ise şimdiden yasak kapsamına alındı.
Yeni düzenlemeler bireyi de koruyacak
Danimarka, bu süreçte sadece şirketlere değil bireylere de yeni haklar kazandırmaya hazırlanıyor. Hükümetin önerisine göre, bir kişinin sesi, yüzü ve dijital kimliği artık “kişisel telif hakkı” sayılacak. Böylece derin sahte (deepfake) içeriklere karşı bireyler yasal koruma elde edecek.
Yorum: Uyum değil sadeleşme isteniyor
Uzmanlara göre, Danimarka gibi ülkelerde uyum konusunda sıkıntı yaşanmıyor. Asıl mesele, AB düzenlemelerinin karmaşıklığı ve küçük ölçekli işletmeler üzerindeki etkisi. Bu nedenle birçok başkentte, uyum süresinin uzatılması değil, kuralların daha açık ve sade hâle getirilmesi öneriliyor.
Kaynak: