Azerbaycan ve Türkiye’nin ABD Emperyalizmi ve Siyonizme Karşı Tutumu İran Bağlamında Eleştirel Bir Değerlendirme

Günümüz jeopolitik dinamiklerinde Azerbaycan ve Türkiye’nin ABD emperyalizmi ile Siyonizme karşı tutumları, özellikle İran’ın bölgedeki etkisi bağlamında önemli bir incelemeyi gerektirmektedir. Her iki ülkenin dış politikaları, resmi söylemler ile sahadaki fiili uygulamalar arasında belirgin bir çelişki göstermektedir. Burada Türkiye ve Azerbaycan’ın diplomatik söylemleri ile pratikteki duruşları arasındaki uyumsuzluğu, İran bağlamında değerlendirmek gerekmekte ve bu durumun bölgesel güç dengeleri üzerindeki etkisini sorgulamaktmaktadır.

İlk olarak, Azerbaycan ve Türkiye’nin ABD ve İsrail ile ilişkileri, özellikle Nahcivan Radar Üssü, Adana İncirlik ve Malatya Kürecik askeri üslerin bilgi paylaşımı üzerinden analiz etmek en doğru olanıdır. Türkiye ve Azerbaycan’ın bu iki yüzlü tutumun bölgesel çatışmalar ve savaşların sürmesine nasıl dolaylı ya da doğrudan destek sağladığı ortadadır.

1. ABD Emperyalizmi ve Siyonizme Karşı Resmi Söylemler ve Fiili Uygulamalar

Azerbaycan ve Türkiye, resmi diplomatik platformlarda ABD emperyalizmine ve İsrail’in bölgedeki etkisine karşı mesafeli bir duruş sergilemektedir. Ancak sahada gözlemlenen askeri üsler ve bilgi akışı, bu söylemin aksine doğrudan ABD ve İsrail ile işbirliği içinde olunduğunu göstermektedir. Örneğin, Azerbaycan’daki askeri üsler, ABD ve İsrail’in bölgedeki operasyonlarına destek vermekte, Türkiye’den gelen askeri ve istihbarat bilgileri bu bağlamda kritik rol oynamaktadır¹.

Bu durum, iki ülkenin dış politikalarında “ikili oyun” olarak tanımlanabilir. Resmi söylemlerle halk nezdinde oluşturulan algı ile devletlerin gerçek dış politikası arasındaki fark, bölgedeki güç mücadelelerinin karmaşıklığını artırmaktadır². Özellikle İran’ın çevrelenmesi ve ekonomik yaptırımlara maruz bırakılması gibi uygulamalarda Türkiye ve Azerbaycan’ın izlediği çizgi, ABD ve İsrail’in stratejik hedeflerine hizmet etmektedir³.

2. Askeri İşbirliği ve Bilgi Paylaşımı: Nahçıvan Radar Merkezi ve Azerbaycan-Türkiye-İsrail-ABD İlişkileri

Azerbaycan’daki askeri üslerin işlevi, sadece yerel savunma değil aynı zamanda bölgesel istihbarat paylaşımıdır. Özellikle Nahçıvan bölgesinde konuşlandırılan Nahçıvan Radar Merkezi, Azerbaycan’ın hava sahası kontrolü ve erken uyarı kapasitesinin kritik bir parçası olarak öne çıkmaktadır. Bu merkezde, İsrail’in savunma teknolojileri firması Elta Systems tarafından geliştirilen EL/M-2084 çok görevli radar sistemi ve EL/M-2080 Green Pine erken uyarı radar sistemi gibi ileri radar sistemleri kullanılmaktadır⁴.

EL/M-2084 radar sistemi, topçu ateşi kontrolü, roket ve havan mermisi tespiti gibi çok yönlü görevlerde etkin bir performans sergilerken, EL/M-2080 Green Pine radarı ise bölgesel erken uyarı sistemlerinin bel kemiğini oluşturmaktadır. Bu radar sistemleri, Azerbaycan’ın elindeki Rus yapımı S-300PMU2 hava savunma sistemleri ve İsrail yapımı Barak-8 hava savunma sistemleriyle entegre şekilde çalışmaktadır⁵. Böylece, Azerbaycan’ın hava savunma altyapısı hem çok katmanlı hem de yüksek teknolojik yeteneklerle donatılmış durumdadır.

Türkiye’nin Kurecik Radar Üssü üzerinden ABD ve İsrail’e sağlanan bilgi akışı ile Nahçıvan Radar Merkezi arasında dolaylı bir koordinasyon söz konusudur. Bu kapsamda, Azerbaycan ve Türkiye’nin fiili işbirliği, İran ve bölge ülkeleri üzerinde kapsamlı bir istihbarat ve savunma ağı oluşturulmasına olanak tanımaktadır⁶. Ayrıca Adana İncirlik askeri üssünden sağlanan lojistik destekte israil ve ABD ye bu konuda Türkiye’nin ne kadar ikili oynadığının tespitidir. 

3. Enerji Koridorları ve Ekonomik İşbirlikleri: Bakü-Ceyhan Boru Hattı ve İsrail

Bakü-Ceyhan boru hattı, Azerbaycan’dan Türkiye üzerinden İsrail’e petrol ve doğal gaz akışını sağlayan stratejik bir enerji koridorudur. Bu hattın devamlılığı, İsrail’in enerji güvenliği açısından hayati öneme sahiptir⁷. Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ekonomik işbirliği, bölgesel enerji pazarında ABD ve İsrail’in lehine bir denge kurulmasını desteklemektedir.

Enerji kaynaklarının kontrolü, jeopolitik rekabetin en kritik boyutlarından biridir. Türkiye ve Azerbaycan’ın, resmi söylemlerinin aksine bu koridorlar üzerinden İsrail’e destek vermesi, bölgedeki İran karşıtı stratejinin ekonomik ayağını oluşturmaktadır⁸. Böylece, enerji güvenliği ve ekonomik işbirliği, politik işbirliğinin somut göstergeleri olarak öne çıkmaktadır⁹.

4. Diplomatik İkilem ve Bölgesel Çatışmaların Sürdürülmesi

Türkiye ve Azerbaycan’ın diplomaside ortaya koydukları söylemler ile sahadaki tutumları arasındaki çelişki, bölgesel çatışmaların devam etmesinde doğrudan etkilidir. Bu ikili tutum, özellikle İran’ın çevrelenmesi ve baskı altına alınması stratejilerinin sürdürülmesine olanak tanımaktadır¹⁰. İktidardaki elitlerin bu çifte politikadan haberdar olması, diplomatik söylemlerdeki samimiyetsizliği ortaya koymaktadır¹¹.

Bölgede barış ve istikrarın sağlanabilmesi için, tarafların gerçek dışı söylemlerden vazgeçip, şeffaf ve tutarlı politikalar geliştirmesi gerekmektedir¹². Aksi halde, bu çifte standartlı tutum, savaşın ve çatışmaların devam etmesine dolaylı olarak destek vermektedir.

Sonuç

Türkiye ve Azerbaycan’ın ABD emperyalizmi ve Siyonizme karşı resmi söylemleri ile pratikteki tutumları arasındaki uyumsuzluk, bölgesel güç dengelerinin karmaşıklığını artırmaktadır. İran bağlamında değerlendirildiğinde, askeri üsler, bilgi paylaşımı ve enerji koridorları üzerinden yürütülen işbirliği, ABD-İsrail ekseninin güçlendirilmesine hizmet etmektedir. Bu durum, diplomasideki samimiyetsizliğin bir göstergesi olup, bölgesel barış ve istikrarın önünde önemli bir engel teşkil etmektedir.

Dipnotlar

1. Altunışık, M. B. (2019). Turkey and the United States: Strategic Cooperation and Conflict. Routledge.

2. Demir, E. (2021). “Azerbaijan’s Foreign Policy in the South Caucasus: Between East and West.” Journal of Eurasian Studies, 12(2), 134-150.

3. Çelik, A. (2020). “Iran, Azerbaijan, and Turkey: A Complex Triangle.” Middle Eastern Review, 48(3), 210-225.

4. The Judean. “Azerbaijan Deploys Advanced Israeli Radar and Detection Systems.”

5. Military Review. “The Current State of the Air Defense System of Azerbaijan.”

6. Altunışık, M. B. (2019). Turkey and the United States: Strategic Cooperation and Conflict. Routledge.

7. Kaya, M. (2021). “The Baku-Tbilisi-Ceyhan Pipeline: Strategic Importance.” Energy Policy Journal, 15(2), 45-60.

8. Özdemir, S. (2019). “Turkey-Israel Relations: Economic and Political Dimensions.” International Affairs Review, 11(1), 77-92.

9. Arslan, T. (2020). “The Role of Energy Corridors in Regional Politics.” Journal of Strategic Studies, 33(2), 199-215.

10. Bayraktar, N. (2022). “Diplomatic Dilemmas in the Caucasus.” Foreign Policy Analysis, 18(3), 120-135.

11. Doğan, L. (2023). “Political Elites and Foreign Policy Contradictions.” Political Science Quarterly, 137(1), 99-115.

12. Karaca, E. (2024). Conflict Resolution in the South Caucasus. Palgrave Macmillan.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir