Bahriye Üçok: İlahiyatın Aydın Kadını, Karanlık Ellerce Katledilen Bilge

Kopenhag, 10 Ekim 2025

Sessiz bir sabah… Ankara’nın Ekim ayazı, şehrin pencerelerine usulca dokunuyordu.

Bahriye Üçok, masanın üzerinde İslam hukuku kitapları, kadın hakları üzerine yazılmış makaleler, yan tarafta ise öğrencilerinden gelen mektuplar duruyordu.

O sabahın sıradanlığında, kimse bir bilgenin sessizce tarihe karışacağını bilmiyordu.

Az sonra kapısına bırakılan küçük bir paket, yalnızca bir kadının değil, bir düşüncenin de susturulacağı anın habercisiydi.

1919 yılında Trabzon’da doğan Bahriye Üçok, Cumhuriyet’in henüz emekleme çağında olduğu bir ülkede gözlerini dünyaya açtı.

Kısıtlı imkânlarla büyüdü ama aklının önünde hiçbir engel tanımadı.

Cumhuriyet’in ilk kuşak kız çocukları gibi o da okumanın, sorgulamanın, kendi yolunu çizmenin önemini erken yaşta kavradı.

Bu fark ediş, onun hayatının yönünü belirledi.

Zamanla Türkiye’nin ilk kadın ilahiyat profesörü olarak yalnızca akademik duvarları değil, zihinsel sınırları da yıktı.

İlahiyatın İlk Kadın Hocası

Bahriye Üçok, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne girdiğinde, fakültenin erkek egemen atmosferi onun kararlılığını daha da güçlendirdi.

Orada yalnızca ders vermiyor, aynı zamanda düşünceyi özgürleştirme çabası yürütüyordu.

Derslerinde sık sık öğrencilerine şöyle derdi:

“İnanç, kadını zincirlemez. Zinciri ören, korkudur.”

O, kadınların dinin özünü anlamaya ve yorumlamaya hakkı olduğunu savunuyordu.

“İslam’da Kadın” adlı çalışması, yalnızca akademik bir eser değil, toplumsal bir başkaldırıydı.

Kadınların toplumdaki ikincil konumlarının dini değil, kültürel ve tarihsel yorum farklarından kaynaklandığını ortaya koydu.

Siyasette ve Kamuoyunda Bir Kadın

1971’de Cumhuriyet Senatosu kontenjan senatörü olarak atandığında, Bahriye Üçok artık yalnızca akademik dünyada değil, siyasette de etkili bir figürdü.

Laiklik, kadın hakları ve eğitim konularındaki konuşmaları, hem destek hem de yoğun tepki topladı.

1980’li yıllarda Halkçı Parti ve SHP’deki aktif siyasi çalışmalarıyla, kadınların kamusal alanda daha görünür olmasını savundu.

Televizyon programlarında “İslam’da kadınlar da imam olabilir” dediğinde, bir kesim için bu yıkıcı bir fikir olarak algılandı.

Neden Susturulmak İstendi?

Bahriye Üçok, iki nedenle hedef alınmıştı:

  1. Dini dogmaları ve hurafeleri sorguladığı için radikal çevrelerin gözünde tehdit oluşturuyordu.
  2. Kadınların eğitim ve siyasette güçlenmesini savunduğu için ataerkil düzeni rahatsız ediyordu.

1980’lerin sonlarında, siyasal İslam’ın yükselişi ve toplumda kadınların kamusal alandaki görünürlüğüne karşı artan öfke, onun ölümünün zeminini hazırladı.

Radikal gruplar, onun fikirlerini susturmak için planlar yapıyordu.

Ama Bahriye Üçok, geri adım atmadı:

“Gerçek dindarlık, kadını susturmak değil, insanı yüceltmektir.”

6 Ekim 1990 – Sessizliğin Bombası

O sabah Ankara’daki evine bir paket bırakıldı.

Bahriye Üçok, paketi masasına aldı ve açarken patlayan bomba, onun yaşamını sonlandırdı.

Bir akademisyen, bir anne, bir kadın hakları savunucusu, bir barış elçisi…

Hepsi o anda susturulmuştu.

Saldırıyı “İslami Hareket Örgütü” adlı yasadışı bir yapı üstlendi.

Ancak bu suikast, yalnızca bir grubun değil, kadının sesinden ve özgür düşünceden korkan zihniyetin eylemiydi.

Cenazesi binlerce kişi tarafından taşındı. Kadınlar ağlamadı; öfkeyle, gururla yürüdü.

“Bahriye Üçok’lar ölmez!” sloganı meydanları doldurdu.

Bir Işığın Ardından

Bahriye Üçok’un bıraktığı miras, kitaplarda, makalelerde ve öğrencilerinin zihinlerinde yaşamaya devam ediyor.

Bugün Türkiye’de onun adını taşıyan okullar, dernekler, parklar var.

Ama en önemlisi, fikirleri hâlâ canlı.

Laikliğin, aklın ve kadın özgürlüğünün kırılgan ama vazgeçilmez değerlerini hatırlatıyor.

“Ben bir aydın kadınım. Kadın olarak da, insan olarak da boyun eğmeyeceğim.”

 Bahriye Üçok

Kaynaklar

  1. Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanlığı – İlahiyat Fakülteleri Tarihi
  2. Cumhuriyet Gazetesi Arşivi – Bahriye Üçok’un siyasî ve akademik çalışmaları, 1970–1990
  3. Hürriyet Gazetesi Arşivi – 6 Ekim 1990, suikast haberleri
  4. Akın, Nevin (2002). Türk Kadınlarının Modernleşme Mücadelesi. İstanbul: Tarih Vakfı Yayınları.
  5. Kıran, Fikret (2010). Türkiye’de Laiklik ve Kadın Hakları: Bahriye Üçok Örneği. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayını.
  6. Öztürk, Sibel (2015). İslam’da Kadın ve Cumhuriyet Dönemi Düşünürleri. İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir