Günün ilk kahvesini hazırlarken telefon ekranında beliriveren “Son dakika” bildirimiyle uyanıyoruz artık. Ukrayna’da yeni bir saldırı, Gazze’de yeniden bombardıman, İstanbul’da zam, Kopenhag’da protesto… Her yerde bir şey oluyor. Ama garip olan şu: Her şey bu kadar olurken, hiçbir şey olmamış gibi yaşıyoruz.
Dünya hiç bu kadar “haberdar” görünmemişti. Herkesin cebinde bir ekran, ekranın içinde sınırsız içerik. Ne gariptir ki, bu bolluk bir tür yoksunluk da yaratıyor. Çünkü bilgi var ama anlam yok. Haber var ama bağlam eksik. Gerçek, parça parça ve bulanık.
Peki neden böyle? Çünkü artık haber tüketmek, marketten alışveriş yapmak gibi. Hızlı, raflardan seçerek, düşünmeden. Algoritmalar bizi sadece görmek istediklerimize maruz bırakıyor. Aykırı fikirler, rahatsız edici gerçekler filtreleniyor. Biz farkında olmadan kendi görüşlerimizin yankısı içinde kayboluyoruz.
Dijital dünyanın bir tık uzakta olması olağan bir şekilde insanların haberden kaçmasını da cazip kılıyor. Sadece Türkiye’de değil, dünyanın her köşesinde durum bu… Psikologlara göre gündemi takip etmek “mental yorgunluk” sebebi sayılıyor. Haklı da bir tarafları var tabi. Her şey bu kadar sert, bu kadar umutsuz görünürken zihinsel kaçış bir savunma mekanizması hâline geliyor. Ama uzun vadede bu “bi haberlik”, toplumları edilgenleştireceği aşikâr. Ne olup bittiğini anlamayan birey, karar alamaz, tepki veremez, değişime ortak olamaz sonuçta.
Oysa ihtiyacımız olan şey çok açık; daha az gürültü, daha fazla derinlik. Daha az duygu sömürüsü, daha fazla doğruluk. Gerçek gazeteciliğe, tarafsız haberciliğe, bağlamı olan içeriklere yeniden sarılmalıyız. Hem Türkiye’de hem yaşadığımız Avrupa ülkelerinde. Unutmayalım, haber sadece olanı anlatmaz; kim olduğumuzu, neye değer verdiğimizi de yansıtır. Ve biz, ekranların değil, gerçeğin peşinden gitmeyi hak ediyoruz. Gazetedk.online. tam da bu nedenlerle bir nefes, bir oksijen, bir Hızır gibi yetişti. Renkli kadrosu içinde yer almak benim için de heyecan verici. Bi haber olmadan dünyadan haberdar olmanın keyifli yolculuğunda meraklısı ve okuru bol olsun.