Zaman, tarihin her döneminde kıymetliydi. Ancak dijital çağla birlikte zaman, yalnızca değerli değil; aynı zamanda en hızlı tüketilen kaynak haline geldi. Gün içinde elimiz telefona kaç kez gidiyor, kaç tane bildirim dikkatimizi bölüyor, sosyal medya akışlarında kaç dakika “kaptırıp” gidiyoruz? Cevaplar ürkütücü olabilir ama çözüm hâlâ elimizde. Dijital çağda zamanı yönetmek mümkün, hem de daha bilinçli bir yaşamın anahtarı olarak.
Dijitalleşmenin sunduğu imkânlar kadar tuzakları da var. Özellikle dikkat ekonomisinin kurallarına göre tasarlanmış uygulamalar, dikkatimizi çekmek ve bizi çevrimiçi tutmak için her saniye yarışıyor. Bu rekabetin kazananı genellikle uygulama geliştiricileri olurken, kaybedeni çoğu zaman gün sonunda “bugün de hiçbir şeye yetişemedim” diyen bizler oluyoruz.
Peki ne yapmalı? İşte dijital çağda zaman yönetimi için birkaç temel ipucu yazacağım. Ben uygulamaya başladım ve daha sakin, stressiz ve migrensiz günler geçiriyorum. Denemesi bedava.
Detoksun djitali makbul diyenler doğru söylemiş, mesela her gün en az bir saat ekranlardan uzak kalmak zihni tazeler. Bu saatlerde yürüyüş yapmak, kitap okumak ya da sadece sessizlikle baş başa kalmak bile günün akışını değiştirir.Telefonunuzun bildirimleri sessize almak da bir çözüm. Tüm bildirimleri açık bırakmak, beyninize sürekli “acil bir şey oldu” sinyali göndermek gibidir. E-postalar ve sosyal medya uygulamaları belirli zaman dilimlerinde uğrak yeri olmalı sanki. İronik gibi görünse de, teknolojiyi zamanı yönetmek için kullanmak mümkündür. “Forest”, “RescueTime” ya da “Focus To-Do” gibi uygulamalar hem zaman kullanım alışkanlıklarını analiz eder hem de odaklanmanıza yardımcı oluyor. Benim favorim forest buradan söylemesi. Dijital çağın en büyük illüzyonlarından biri multi-tasking yani çoklu görev kuralı. Aynı anda hem toplantıya katılıp hem mesajlara bakmak verim değil, dikkat dağınıklığı getirir. Bir işe odaklanın, bitirin ve sonra diğerine geçersiniz ya da geçmeyin hayat kısa kuşlar uçuyor. Sahi biz telefonu neden kullanıyoruz? Kendinize şu soruyu hiç sordunuz mu? “Ne yapmak için buradayım?” Cevabı yanıtlarken kendinize dürüst olmayı ihmal etmeyin ama… Bu basit refleks, farkındalık kazandırıyor ve bizim için en değerli olan zamanın kontrolünü tekrar size veriyor. Tadından yenmez.
Dijital dünya bizi hızla içine çekse de zamanı geri alamıyoruz. O yüzden dikkatimizin kontrolünü ele almak, sadece üretkenliğimizi değil; ruhsal sağlığımızı da koruyacak. Hayatı değil bildirimlerini sessize almanın tam sırası…