Kopenhag, 27 Eylül 2025
Yaklaşık 2.200 yıl önce, hiçbir uydu, teleskop ya da bilgisayar yokken; bir adam sadece gözlem, matematik ve sağduyusuyla Dünya’nın çevresini hesapladı.
MÖ 2. yüzyılda, Akdeniz’in bilimle nabzı atan büyük şehri İskenderiye’de yaşayan bir adam, insanlık tarihine eşsiz bir iz bıraktı: Eratosthenes.
O dönemin “Google’ı” sayılabilecek, tüm bilgilerin toplandığı İskenderiye Kütüphanesinin başında olan bu adam, sadece bir bilim insanı değil, aynı zamanda bir şair, tarihçi, filozof ve matematikçiydi. Onun çok yönlülüğü ve merakı öylesine derindi ki, ona zaman zaman küçümseyerek “Beta” lakabı takılmıştı. Ama bilgi geldiğinde o kesinlikle bir “Alfa” idi.
Güneş, Gölge ve Merak
Bir gün, eline geçen bir parşömen ona sıradan bir bilgi değil, evrensel bir sorunun cevabını fısıldadı:
21 Haziran yaz gündönümünde, Güney Mısır’daki Syene (bugünkü Asvan) kentinde güneş tam tepedeydi. Öyle ki, bir kuyuya baktığınızda suyun dibi aydınlanıyor, dikilen sopanın hiç gölgesi olmuyordu.
Ama aynı gün, aynı saatte, İskenderiye’de, dik duran bir sopa gölge yapıyordu.
İşte o an, Eratosthenes’in zihninde kıvılcımlar çaktı.
“Eğer Dünya düz olsaydı,” dedi, “her iki şehirde de gölgeler aynı olmalıydı. Ama değiller… Demek ki Dünya eğimli, hatta yuvarlak olmalı.”
Gölgeyle Gelen Deha
Eratosthenes, İskenderiye’de oluşan gölgenin açısını ölçtü: yaklaşık 7 derece.
Bu, tam bir dairenin 1/50’sine eşitti.
Ardından Syene ile İskenderiye arasındaki mesafeyi hesapladı: yaklaşık 800 kilometre.
Bu mesafeyi 50 ile çarptı:
800 km × 50 = 40.000 km
Eratosthenes, bu yöntemle Dünya’nın çevresini hesaplamıştı. Ve inanılmaz olan şu ki, bu hesap, modern ölçümlerle neredeyse birebir örtüşüyordu.
Ne Teleskop Ne Bilgisayar…
Ne elinde bir uydu vardı, ne teleskop, ne de bir bilim laboratuvarı.
Ama gözlem yeteneği, matematik bilgisi ve cesur bir hayal gücü vardı.
Ve o, yalnızca gölgeleri izleyerek Dünya’nın büyüklüğünü hesaplayan ilk insan oldu.
Bugüne Mesaj
Eratosthenes’in hikâyesi bize şunu hatırlatıyor:
Bilgi bazen gölgede gizlidir. Gören gözler ve sorgulayan bir akıl, evrenin sırlarını çözebilir.
O, sadece geçmişin bir bilgini değil, bugün hâlâ bize ilham veren bir öncüdür.
Bir sopa, bir gölge ve bir deha…
Ve sonuç: Dünya’nın ölçüsü.