Yarım yüzyılı aşkın süredir Ege’nin derinliklerine dalan Mehmet Baş, sadece sünger değil; bir kültür, bir tarih ve bir yaşam felsefesi de çıkarıyor o sulardan…
12 Temmuz
Bodrum’un Yalıçiftlik Mahallesi’nde 1950 yılında dünyaya gelen Mehmet Baş, namıdiğer Aksona Mehmet, çocuk yaşta başladığı süngercilik mesleğini bir ömür boyunca sürdüren yaşayan bir efsane. Bugün Bodrum’un sokaklarında rastlayabileceğiniz bu deniz emekçisi, aynı zamanda bölgenin son süngercisi olarak tanınıyor.
Henüz 15 yaşında sünger avcılığına başlayan Mehmet Baş, ilk dalış maskesini satın almak için bir oğlağını sattığı rivayet edilen bir kararlılıkla mesleğe adım attı. Ardından geçen 60 yılı aşkın süre boyunca Ege ve Akdeniz’in sularında yüzlerce dalış gerçekleştirdi. “Aksona” lakabı, denizcilikte dalış sonrası su yüzeyinde gaz boşaltmak için beklenen “aksona” sürecinden geliyor. Kendisi gibi klasik değerleri yaşatan 18 metrelik tirhandil teknesine de “Aksona Mancorna” adını verdi.
Süngerciliğin altın çağından çöküş yıllarına kadar her dönemine tanıklık eden Mehmet Baş, 1980’li yıllardan itibaren süngerlerde başlayan kitlesel hastalıklar sonrası mesleğini turizme evirdi. Ancak denizle bağını hiç koparmadı. Bugün hâlâ teknesiyle mavi yolculuklara çıkar, Sicilya’ya barış ve dostluk seferleri düzenler.
Deniz altının sessiz çığlıklarına da tercüman olan Mehmet Baş, son yıllarda sünger türlerinin yok oluşuna dikkat çekiyor:
“Denizin altında çölleşme var. Süngerler ölüyor, istiridyeler gitti, pinanın kökü kurudu…”
Bu uyarılar sadece bir balıkçının değil; denizle bütünleşmiş bir bilgenin çağrısı gibi yankılanıyor.
2015 yılında yayımlanan “Son Süngerci – Derin Maviye Adanmış Bir Ömür” adlı kitabında anılarını ve süngercilik tarihini belgeleyen Aksona Mehmet, Bodrum’un hafızasına kazınan figürlerden biri oldu. Meydandaki heykeli, kültürel mirasa yaptığı katkının bir nişanesi niteliğinde.
Geçtiğimiz ay, süngercilikteki 60. yılı şerefine komedyen Ata Demirer’le birlikte suya dalarak, bir ömrün özetini verdi:
“60 yıldır denizle iç içeyim. Yüzüm güneşte, gönlüm mavi derinliklerde kaldı…”
Bodrum’un simgelerinden Halikarnas Balıkçısı, Zeki Müren ve Ferdi Özbeğen’in izinden giden Aksona Mehmet, artık bir mesleğin son temsilcisi değil; bir dönemin canlı tanığı, yaşayan insan hazinesi adayı olarak anılıyor.