Danimarka’da Tanrı İnancı Geriliyor: Halkın Çoğu Kendini Dindar Görmüyor

Kopenhag, 31 Temmuz

Yeni veriler, Danimarka’da dini inançların giderek daha az kişi tarafından benimsendiğini gösteriyor. Ancak bu seküler görünümün arkasında, bireylerin derin ruhsal ve varoluşsal ihtiyaçları devam ediyor.

Kuzey Avrupa’nın refah seviyesi en yüksek ülkelerinden biri olan Danimarka’da din, toplumsal hayatın merkezinden gitgide uzaklaşıyor. Resmî verilere göre 2025 itibarıyla Danimarkalıların yalnızca %37’si Tanrı’ya inandığını söylüyor. Yine de halkın %80’i, son bir ay içerisinde “anlam arayışı, iç huzur ya da dua etme isteği” gibi güçlü bir ruhsal ihtiyacı deneyimlediğini ifade ediyor.

Danimarka’da devlet destekli kilise olan Folkekirken (Halk Kilisesi), hâlen nüfusun %70’inden fazlasını üye olarak göstermeye devam ediyor. Ancak bu üyeliklerin büyük kısmı pasif: Pazar ayinlerine düzenli katılım oranı %3’ü geçmiyor. Çok sayıda Danimarkalı, kiliseye yalnızca doğum, evlilik ve ölüm törenleri gibi sembolik anlarda uğruyor.

Seküler ama maneviyata açık

Sosyal bilimciler, Danimarka’daki bu çelişkili tabloyu şöyle açıklıyor: Modern Danimarkalılar, kurumsal dine olan mesafelerini korurken, bireysel düzeyde ruhsal veya varoluşsal bir anlam arayışına yöneliyor. Buna göre, halkın önemli bir kısmı “Tanrı’ya değil ama bir tür yaşam enerjisine, evrensel düzen ya da manevi sezgiye” inanıyor.

Geri planda ne var?

Bu düşüşte Danimarka’daki yüksek eğitim seviyesi, bireyselcilik kültürü, sosyal refah sisteminin güçlü yapısı ve dinî baskıdan uzak bir eğitim sistemi etkili. 1970’lerden bu yana düzenli olarak düşen Tanrı inancı oranı, özellikle genç kuşaklar arasında neredeyse görünmez hale gelmiş durumda.

Avrupa Birliği’nin 2010 tarihli Eurobarometer verilerine göre bile Danimarkalıların sadece %28’i Tanrı’ya inanıyordu. Aradan geçen yıllar bu oranı daha da aşağılara çekti. Buna rağmen, bireylerin iç dünyasında dinin yerini alan manevi ve psikolojik ihtiyaçlar, ülke genelinde dikkate alınan bir konu hâline geldi.

Türkiye’den bakan göz için ne anlama geliyor?

Türkiye gibi hâlâ dinin toplumsal yaşamda güçlü olduğu ülkeler açısından bakıldığında, Danimarka’da dinin bu kadar geri planda kalması şaşırtıcı olabilir. Ancak buradaki model, bireyin yaşamına devletin ve toplumun doğrudan müdahale etmediği, dinî tercihlere özel alan tanıyan bir yapıyı temsil ediyor.

Özetle Danimarka halkı artık “daha az Tanrı’ya inanıyor” olabilir ama bu, onların yaşamı anlamlandırma ihtiyacının yok olduğu anlamına gelmiyor. Aksine, dinin yerine bireysel anlam, içsel dinginlik ve psikolojik sağlamlık koyulmuş gibi görünüyor.

Kaynak:

  • Danmarks Statistik (dst.dk)
  • Eurobarometer Reports (EU, 2010)
  • POV International: Åndelighed og eksistentielle behov
  • SkagenOnline.dk
  • Wikipedia: Religion in Denmark
  • Göteborg Universitet SOM‑institut (karşılaştırmalı veri için)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir