Diyarbakır, 22 Temmuz
İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde yıllar önce sergilenen, daha sonra ortadan kaybolduğu iddia edilen ilginç bir heykel, hâlâ tartışma konusu. Heykelin, antik çağda astronotu andıran bir figürü betimlediği öne sürülüyor.
1970’li yıllarda İstanbul’a gelen araştırmacı yazar Zecharia Sitchin, müzede gördüğü bu başsız figürün, sıradan bir tarihi eser olmadığını savundu. Heykelin, alçı ve mermer tozu değil, yumuşak volkanik taşlardan yapıldığını belirtti. Sitchin’e göre bu malzeme, antik uygarlıkların küçük boyutlu heykelcikler yaparken kullandığı türdendi.
Sitchin, bu buluntunun Giza Piramitleri kadar önemli olduğunu ifade ederek, “Bunu görmek için insanlar İstanbul’a akın ederdi ama siz bunu saklıyorsunuz” diyerek dönemin müze müdürüne sitem etti. Elindeki belgeleri Türkiye’ye göndereceğini belirtti.
Nitekim Sitchin’in gönderdiği belgeler, o dönem İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürü Dr. Alpay Pasinli’yi ikna etti. 1977 yılı Ekim ayında heykel müzede sergilenmeye başlandı. Ancak Pasinli’nin görevden ayrılmasından sonra gelen yeni müze yönetimi, heykeli sergiden kaldırdı. Gerekçe olarak “Urartular döneminde astronot olamayacağı” savunuldu ve heykelin sahte olduğu ileri sürüldü.
Ancak heykelin sahteliğine dair herhangi bir karbon testi ya da bilimsel analiz yapılmadığı için bu karar bazı çevrelerde soru işaretlerine neden oldu. Heykelin şu anda nerede olduğu ise bilinmiyor. İleride bir Avrupa veya Amerika müzesinde ortaya çıkarsa, şaşırmamak gerektiği belirtiliyor.
Bugün Amerika ve Avrupa’daki büyük bilim merkezleri, eski yazıtları ve kadim uygarlıkların bilgi birikimini incelemek için milyonlarca dolar harcıyor. Uzay bilim insanları desteklenirken, Anadolu’da bu tür tartışmalı eserler ya göz ardı ediliyor ya da hak ettikleri ilgiyi görmeden unutuluyor.
Modern astronomi alanında Türkiye’nin yetiştirdiği önemli isimlerden biri olan Prof. Dr. Rennan Pekünlü’nün yıllarca süren baskılarla karşı karşıya kalması, bu tutumun yalnızca geçmişe değil, bugüne de yansıdığını gösteriyor.
Kaynak:
Hazırlayan: Faruk Yılmaz
Not: Metin, kamuya açık kaynaklarda yer alan anlatılardan derlenmiştir. Heykelin varlığı ve niteliği akademik olarak kesinlik kazanmamıştır.
