Her 10 Danimarkalıdan 9’u Artık Toprağa Değil, Ateşe Veriliyor
Kremasyon, ölen kişinin yakılması işlemidir; bu işlem krematoryum adı verilen kremasyon fırınlarında yapılmaktadır ve bu işlemden sonra geriye kalan kemik parçacıkları ve küller urne adı verilen bir kabın içerisine konmaktadır. Danimarka’da ölümle vedalaşma biçimi sessiz ama köklü bir değişim geçiriyor. Geleneksel defin yerine, artık çok büyük bir çoğunluk kremasyonu tercih ediyor. Avrupa genelinde kremasyon giderek yaygınlaşıyor, ancak ülkeler arasında önemli farklar bulunuyor. Resmi verilere göre hayatını kaybedenlerin özellikle İskandinav ülkelerinde bu yöntem artık bir norm hâline gelmiş durumda. Danimarka’da kremasyon oranı %86,5’e, İsveç’te %81’e ulaşırken, Norveç’te de %42’lik bir oran görülüyor. Bu ülkelerde sekülerleşmenin yüksek olması ve ölüm törenlerinin daha sade bir şekilde gerçekleştirilmesi bu tercihi güçlendiriyor. Benzer bir eğilim Birleşik Krallık’ta da mevcut. İngiltere ve Galler’de kremasyon oranı %78’i aşmış durumda; İskoçya’da ise bu oran %67 civarında seyrediyor. 1960’lardan bu yana geleneksel gömme işlemi yerine kremasyonun tercih edilmesinde, hem toplumsal değişimler hem de pratik nedenler etkili olmuş.

Almanya’da kremasyon oranı yaklaşık %75 seviyesinde bulunuyor. Ancak burada dikkat çeken bir ayrıntı var: Küllerin mezarlık dışında serbestçe serpilmesi yasak. Bu oran özellikle ülkenin doğu kesimlerinde daha da yükseliyor. Kremasyon, artık istisnai bir tercih değil, Danimarka toplumunun ortak normu haline gelmiş durumda.
Kremasyonun Danimarka’daki tarihi 1800’lerin sonlarına kadar uzanıyor. Kolera salgınları döneminde cesetlerin toprağa gömülmesi, sağlık açısından büyük riskler taşıyordu. Bu da yakarak gömme yöntemini daha cazip bir seçenek haline getirdi. İlk yasal kremasyon 1893 yılında gerçekleşti. 1908’de ünlü yazar Holger Drachmann’ın yakılması ise bu yönteme adeta modern bir imaj kazandırdı. O günden bu yana kremasyon, özellikle şehirli ve seküler kesimlerin vazgeçilmez tercihi haline geldi.
Teknik olarak bir bedenin yakılması, yüksek ısıya dayanıklı özel fırınlarda gerçekleşiyor. Yaklaşık 760 ila 1150°C arasında değişen sıcaklıklarda uygulanan işlem, 2 ila 3 saat sürüyor. Geriye kalan kemik parçaları öğütülerek urneye yerleştiriliyor.
Ancak kremasyon her beden için aynı şekilde işlemiyor. Özellikle aşırı kilolu bireylerin yakımı sırasında ciddi teknik sorunlar yaşanabiliyor. Almanya’da 200 kiloyu aşan bedenlerin yakımı sırasında fırınlarda yangın çıktığı, hatta çelik yapıların eridiği olaylar kayıtlara geçmiş durumda. Danimarka’da şu ana kadar böyle büyük çaplı vakalar yaşanmadı, ancak uzmanlar artan obezite oranlarına dikkat çekiyor.
Bazı dinler kremasyonu desteklerken, bazıları buna karşıdır. Bu farklılık, inanç sistemlerinin ölüm sonrası yaşam anlayışına dayanır. Hinduizm’de kremasyon kutsal bir ritüeldir; ruhun bedeni terk edip yeniden doğuşa hazırlanması için bedenin yakılması gerektiğine inanılır. Budizm de kremasyonu destekleyen dinlerdendir; Buda’nın külleri bu uygulamaya özel bir kutsiyet kazandırmıştır. Hristiyanlıkta ise mezhepler arasında farklılıklar vardır. Katolik Kilisesi günümüzde kremasyona izin verirken, bazı Ortodoks mezhepler hâlâ geleneksel gömüyü tercih eder. İslam ve Yahudilik ise genel olarak kremasyona karşıdır; her iki dinde de bedenin bütünlüğü korunmalı ve toprak defin uygulanmalıdır.
Kremasyonun yaygınlaşmasının bir diğer nedeni de, yas sürecine esneklik kazandırması. Danimarka yasaları, belirli izinlerle küllerin denize serpilmesine imkân tanıyor. Bu, birçok aile için doğayla bütünleşme ve huzurlu bir veda anlamı taşıyor. Ayrıca bazı krematoryumlar, aile bireylerinin yakma işlemine tanıklık etmesine de olanak tanıyor. Bu deneyim, bazıları için zor olsa da, veda sürecini tamamlayan önemli bir ritüel olarak görülüyor.
Ateşle vedalaşmak, Danimarka’da artık sadece bir alternatif değil; modern yaşamın ve ölümle yüzleşmenin sıradan bir parçası haline geldi. Kimi için doğayla uyumlu bir dönüşüm, kimi için ise geleneksel törenlerin dışında daha kişisel ve sade bir uğurlama. Ancak tüm bu tercihlerde ortak olan, insan onuruna yakışır bir vedalaşma arayışı. Bu bir hizmet mesleği ile uğraşanların kremasyonda yakılanlar için söylediği son cümle. “Küllerle birlikte hatıraları da teslim ediyoruz.”