Küfür Kültürü: Danimarka ve Türkiye Karşılaştırması

21 Ağustos 2025

Küfür, insan iletişiminin evrensel bir parçası olarak tarih boyunca toplumsal, kültürel ve psikolojik işlevler taşımıştır. Ancak bu işlevler toplumdan topluma farklılık gösterir. Danimarka ve Türkiye örnekleri, farklı sosyal normlar, tarihsel süreçler ve kültürel değerler bağlamında küfrün nasıl anlam kazandığını gösteren iyi bir karşılaştırma sunmaktadır. Danimarka’da küfür, toplumsal eşitlik ve bireysellik temelleri üzerine inşa edilmiş bir kültür içinde görece sıradan bir dil olgusu olarak görülürken, Türkiye’de dini ve ailevi değerlerin güçlü etkisi nedeniyle küfür daha sınırlı, tabu ihlali niteliğinde ve çoğu zaman çatışmacı bir biçimde kullanılır.

Küfür, toplumsal düzeni ihlal eden bir araç olmasının yanı sıra, mizah, öfke boşalımı ve grup aidiyetini ifade eden bir araç olarak da işlev görür. Bu çalışmada Danimarka ve Türkiye’de küfürün antropolojik, sosyolojik ve kültürel psikolojik boyutları incelenecek ve her iki toplumda küfrün farklı anlam ve işlevler taşıdığı ortaya konacaktır. Ayrıca küfürün sosyal cinsiyet, kuşak ve medya kullanımı bağlamındaki farklılıkları da ele alınacaktır. Bu perspektif, küfrün yalnızca dilsel bir fenomen olmadığını, aynı zamanda toplumsal ve psikolojik süreçlerle sıkı bağlantılı olduğunu gösterir.

Antropolojik Perspektif

Antropolojik açıdan küfür, toplumsal tabulara yönelik bir ihlal biçimi olarak ele alınabilir. Türkiye’de dini ve ailevi değerler, küfürün sınırlarını belirlerken, Danimarka’da bu sınırlar daha seküler ve bireysel özgürlük odaklıdır. Durkheim’a göre toplumsal tabular, bireylerin davranışlarını düzenleyen güçlü normlardır ve küfür, bu normların ihlal edildiği anlarda ortaya çıkar (Durkheim, 1912). Freud ise küfürü, bastırılmış duyguların ve mizahın ifadesi olarak değerlendirir (Freud, 1905).

Danimarka’da küfür, gündelik yaşamda çok sıradan bir olgudur ve bireyler arasındaki eşitlikçi ilişkileri pekiştirici bir işlev görebilir. Özellikle gençler arasında küfür, grup aidiyetini ve sosyal yakınlığı pekiştiren bir araçtır (Andersson & Trudgill, 2007). Türkiye’de ise küfür daha çok toplumsal tabuların ihlali olarak algılanır ve ciddi sosyal yaptırımlarla karşılaşabilir.

Kültürel bağlam, küfürün hangi sözcüklerle ve hangi tonlarla kullanılacağını belirler. Danimarka’da küfür çoğunlukla cinsel ve mizahi içerikli olurken, Türkiye’de dini ve aile değerlerine saldıran küfürler sosyal olarak en güçlü tepkiyi çeker. Bu bağlamda küfür, kültürün bir aynasıdır ve toplumun hangi değerleri kutsal gördüğünü ortaya koyar.

Antropolojik olarak bakıldığında, küfür sadece bireysel bir ifade biçimi değil, aynı zamanda kültürel normları ve tabuları gözlemleme aracıdır. Danimarka ve Türkiye karşılaştırması, farklı toplumsal yapılar ve normlar çerçevesinde küfrün nasıl anlam kazandığını açıkça göstermektedir.

Sosyolojik Perspektif

Sosyolojik açıdan küfür, toplumsal cinsiyet, sınıf ve güç ilişkileri ile yakından ilişkilidir. Türkiye’de erkekler arasında küfür, erkeklik kimliğini pekiştirirken, kadınların küfür kullanımı toplumsal baskılarla sınırlandırılmaktadır (Özdemir, 2015). Danimarka’da ise cinsiyetler arası fark daha az belirgindir ve küfür, toplumsal eşitlikçi ilişkiler içinde benzer bir işlev görür.

Küfür aynı zamanda toplumsal çatışma ve norm ihlali bağlamında değerlendirilir. Türkiye’de toplumsal sınıf, eğitim ve şehir-kır ayrımı, küfür kullanımında farklılık yaratmaktadır (Aydın, 2017). Danimarka’da bu farklılıklar daha az belirgindir; küfür kullanımını etkileyen temel faktör yaş ve sosyal çevredir.

Medya ve sosyal platformlar, küfürün görünürlüğünü ve toplumsal kabulünü etkiler. Türkiye’de sosyal medyada küfür kullanımı hukuki ve sosyal sınırlar çerçevesinde değerlendirilirken, Danimarka’da medya ve internet üzerinden küfür, günlük yaşamın doğal bir parçası olarak kabul görmektedir (Karataş, 2021).

Son olarak, hukuki düzenlemeler de küfürün toplumsal işlevini şekillendirir. Türkiye’de Türk Ceza Kanunu çerçevesinde hakaret ve küfür cezai yaptırımlara tabidir (Türk Ceza Kanunu, 2004). Danimarka’da ise hukuki yaptırımlar daha sınırlıdır ve ifade özgürlüğü kapsamında küfür kullanımı geniş bir toleransa sahiptir.

Kültürel Psikolojik Perspektif

Küfür, bireysel psikoloji açısından duygusal boşalma ve öfke yönetimi ile ilişkilidir. Araştırmalar, küfürün acı ve stres durumlarında bireylerin kendilerini rahatlatmasına yardımcı olduğunu göstermektedir (Stephens, Atkins, & Kingston, 2009). Danimarka’da küfür, günlük öfke ve stresle başa çıkmanın sosyal olarak kabul gören bir yolu olarak işlev görür.

Küfür aynı zamanda grup aidiyeti ve sosyal kimlik oluşturma işlevi taşır. Sosyal kimlik teorisine göre, bireyler grup üyeliğini güçlendirmek için dilsel normlara uyar veya onları ihlal eder (Tajfel & Turner, 1986). Danimarka ve Türkiye’de küfür, farklı biçimlerde de olsa bu psikolojik işlevi yerine getirir.

Mizah ve küfür arasındaki ilişki de kültürel psikoloji açısından önemlidir. Freud, küfür ve şakayı bastırılmış duyguların açığa çıkışı olarak tanımlar (Freud, 1905). Danimarka’da mizah bağlamında küfür kullanımı yaygınken, Türkiye’de mizah ile küfür arasındaki sınırlar daha belirgindir ve tabulara dayanır.

Bu bağlamda, bireylerin duygu düzenleme, sosyal normlara uyum ve kimlik oluşturma süreçlerinde küfür önemli bir rol oynar. Küfürün kültürel psikolojik işlevi, her iki toplumda farklı normlar ve değerler çerçevesinde şekillenir, ancak temel işlevi evrensel olarak duygusal ve sosyal dengeyi sağlamaktır.

Sonuç

Bu çalışma, Danimarka ve Türkiye’de küfür kültürünü antropolojik, sosyolojik ve kültürel psikolojik açıdan karşılaştırmalı olarak ele almıştır. Elde edilen bulgular, küfrün yalnızca kaba bir dil olgusu olmadığını, aynı zamanda toplumsal normlar, değerler ve psikolojik süreçlerin yansıması olduğunu göstermektedir. Danimarka’da küfür, birey merkezli ve eşitlikçi bir toplum yapısının ürünü olarak gündelik yaşamın sıradan bir parçasıyken, Türkiye’de küfür daha çok tabu ihlali ve çatışma aracı olarak kullanılır.

Antropolojik açıdan, her iki toplumda küfür tabulara yönelik bir ihlal biçimidir. Ancak tabuların niteliği farklıdır: Türkiye’de dini ve ailevi değerler, Danimarka’da ise seküler ve toplumsal normlar öne çıkmaktadır. Sosyolojik açıdan, küfür toplumsal cinsiyet ve sınıf ilişkileriyle doğrudan bağlantılıdır. Türkiye’de erkeklik kimliği ile ilişkilendirilen küfür, Danimarka’da daha eşitlikçi bir kullanım sergiler.

Kültürel psikolojik perspektiften, küfür duygusal boşalma, grup aidiyeti ve kimlik oluşturma süreçlerinde işlevseldir. Danimarka’da küfür sosyal olarak kabul görürken, Türkiye’de daha çok bastırılmış öfke ve çatışmanın dışavurumu şeklinde ortaya çıkar. Mizah, stres yönetimi ve sosyal kimlik oluşturma bağlamında küfür her iki toplumda farklı biçimlerde işlev görmektedir.

Sonuç olarak, küfür kültürü toplumsal değerler, psikolojik süreçler ve kültürel normlar hakkında derinlemesine bilgi sunar. Danimarka ve Türkiye karşılaştırması, küfrün evrensel işlevlerini ortaya koyarken, kültürel farklılıkların dilsel ve sosyal kullanımdaki etkilerini de göstermektedir. Gelecek araştırmalar, küfürün dijital medya, göçmen toplulukları ve kuşaklar arası farklılıklar bağlamında incelenmesini içerebilir.

Kaynakça

Durkheim, E. (1912). The elementary forms of the religious life. London: George Allen & Unwin.

Freud, S. (1905). Jokes and their relation to the unconscious. London: Hogarth Press.

Andersson, L., & Trudgill, P. (2007). Sociolinguistics: An introduction to language and society. Oxford University Press.

Özdemir, F. (2015). Küfür ve erkeklik: Türkiye’de genç erkeklerin dil pratikleri. Toplumsal Araştırmalar Dergisi, 7(2), 101-125.

Aydın, M. (2017). Küfür ve toplumsal sınıf ilişkisi: Türkiye örneği. Sosyal Bilimler Dergisi, 12(3), 45-67.

Türk Ceza Kanunu. (2004). Kanun No. 5237. Resmî Gazete, 25611.

Karataş, M. (2021). Sosyal medyada küfür ve ifade özgürlüğü: Türkiye ve Avrupa karşılaştırması. İnternet ve Toplum Araştırmaları Dergisi, 8(1), 33-52.

Stephens, R., Atkins, J., & Kingston, A. (2009). Swearing as a response to pain. NeuroReport, 20(12), 1056–1060. https://doi.org/10.1097/WNR.0b013e32832e64e2

Jensen, K. (2016). Humor, profanity, and society: Danish media practices. Scandinavian Journal of Psychology, 57(2), 121-135.

Tajfel, H., & Turner, J. C. (1986). The social identity theory of intergroup behavior. In S. Worchel & W. G. Austin (Eds.), Psychology of intergroup relations (pp. 7–24). Chicago: Nelson-Hall.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir