Mesafe: Kendini Korumanın Sessiz Sanatı

Kopenhag, 27 Ağustos 2025

İnsanlar, çoğu zaman kendilerini korumak için mesafe koymak zorunda kalır.

Ruhlar da benzer bir süreçten geçer; sanki beynimizin bir köşesinde “yoğun bakım servisi” diye bir yer vardır ve burada, başkalarının bize yaptığı olumsuz davranışlar, ihlaller, kötülükler, davranışlarımızı yeniden biçimlendirmemize ve mesafe koymamıza yol açar. Bazı ruhlar kısa süre içinde toparlanıp yeryüzüne dönebilir; bazıları ise uzun yıllar süren bir inzivaya ihtiyaç duyar. Ancak bu süreç bir ceza değil, karmik gelişim için bir fırsattır. Ruhlar için cehennem yoktur; sadece hatalarını telafi etme ve yeniden bütünleşme imkânı vardır.

Mesafe, sadece fiziksel bir sınır değildir. İnsanlarla aramızda çizilen görünmez çizgiler, ruhumuzu korur, enerjimizi dengeler ve gereksiz zararları engeller. Bazen bu mesafe, anlaşılmayı bekleyen bir sessizlik, bazen de düşünerek geri çekilmenin erdemidir. Hayat, mesafeyi doğru kurgulayanları korur; yanlış mesafede duranları ise yorar.

İnsan ilişkilerinde de durum farklı değildir. Duygusal mesafeler, sosyal sınıf farkları ve yanlış anlamalardan doğar. Aynı evin içinde yaşasak bile, geçmişin yükleri ve kader bazen jenerasyonlar arasında görünmez bir mesafe yaratır. Kalbin engelleri, fiziksel yakınlığı anlamsız kılar. Mesafe koymak, kırıldığımızda kendimizi korumak için bir gerekliliktir. Hisleri samimi olan kişiler yanımıza gelir; gelmeyenler ise bize doğru mesafeyi göstermiş olur. Mesafeler, sevmeye engel değil, anlamaya engel olan durumları önler. En büyük uzaklık, birbirini anlamayan iki kafa arasındaki mesafedir.

Mesafe koymak, bazen kişinin doğasına aykırı, sınırları zorlayıcı tavırlara karşı aldığı doğal bir tavırdır. Eski samimiyet ve sıcaklık kaybolur; ortam soğur, cümleler kısalır, süreler uzar. Birey bunu kontrol ediyor gibi görünse de, çoğu zaman sebep sonuç ilişkisiyle ortaya çıkar. İçten gelen bir ihtiyaçtır: “Sana duvar ördüysem, bil ki tuğlasını sen verdin.”

Hayat, bir boks maçı gibidir: Bazı insanlar yaklaştığında yumruklarını indirir, bazıları ise sessizce kaçar. Mesafe, sadece fiziksel değil, zihinsel bir savunmadır. Stoacılar, iç huzuru korumanın yolunun gereksiz ilişkilere yaklaşmamaktan geçtiğini söyler. Mesafe, bir sınır değil, bir erdemdir.

Doğada da mesafe hayatta kalmanın kuralıdır. Balıklar trafikte arabalar gibi yol alır; birbirine çarpmadan akıntıda ilerler. Kuşlar sürü halinde uçar, birbirine çarpmaz; kirpiler dikenlerini açarak sınır koyar; ağaçlar taçlarını birbirine değdirmeden ışığı ve besini dengeli paylaşır. Arılar kovan içinde belirli bir düzenle uçar; aşırı yaklaşan arıdan korunmak için birbirine mesafe bırakır. Yılanlar kendi alanlarını korur, çatışmayı önlemek için birbirinden uzak durur. Kaplumbağalar kendi yolunda ağır ağır ilerler; hızla gelen diğer canlılarla çarpışmazlar. Filler sürülerinde birbirine mesafe bırakır; ani hareketler zarar verebilir. Karıncalar yiyecek toplarken belirli rotaları takip eder; çarpışmamak için disiplinle mesafe bırakır. Denizanası gibi bazı canlılar, temas ettiklerinde zarar verebilir; bu yüzden doğal olarak birbirinden uzak dururlar. Kuşlar, örneğin flamingolar, yuvalarını belirli bir mesafeye kurar; alanın paylaşımı hayatta kalmaları için kritiktir. Orman bitkileri kökleriyle birbirine zarar vermeden su ve besin paylaşır.

İnsan ilişkilerinde de mesafe, tıpkı doğadaki gibi saygı ve sağlıklı bağların temelidir. Bazı insanlar, trafikte geniş bir tanker gibi enerji yayar; yanlış adım atarsanız onlardan zarar görürsünüz. İşte bu yüzden mesafe koymak, hem kendinizi hem başkalarını korumanın yoludur. Kendinize ve başkalarına alan tanımak, çatışmayı önler; dengeli ve sağlıklı ilişkilerin temelini oluşturur.

Psikolojik açıdan mesafe, duygusal dengeyi korumaktır. Aşırı yakınlık bağlanma sorunları ve stres yaratır. Sosyolojik açıdan mesafe, toplumsal normlar ve kurallarla korunur; bir adım fazla yaklaşmak, kaza riskini artırır. Mantıksal açıdan bakıldığında mesafe, neden-sonuç ilişkisiyle hayatı güvence altına alır: Yaklaştığında zarar görme olasılığı artar, uzak durduğunda güvenlik sağlanır.

Mesafe, sadece nazik bir seçenek değil; aynı zamanda akıl işi ve hayatta kalma taktiğidir. Ringde boksör yumruk yememek için mesafesini korur, doğada avcı hayvanlar hayatta kalmak için korunur, gündelik hayatta ise insan kazıklardan kaçınır. Önemli olan, mesafeyi net belirlemektir: Uzak olması gereken kişi uzak, yakın olması gereken kişi yakın olmalıdır. Sınırları net çizememek, ilişkilerin bozulmasına, gereksiz yorgunluğa ve kayıplara yol açar.

Bazı ilişkiler, yakınlaştıkça ruhu tüketir. Mesafe, özgürlüğü ve düşünceleri korumaktır. Hem kendini hem başkalarını korumak, enerjiyi dengede tutmak ve gereksiz kazalardan kaçınmak için mesafe vazgeçilmezdir. Hayatın sessiz ama güçlü kuralları arasında mesafe, belki de en hayati olanıdır; çünkü doğru mesafeyi korumak, ruhun sınırlarını çizer, kalbin ve zihnin huzurunu korur ve yaşamın dengeli, güvenli ve anlam dolu bir yolculuk olmasını sağlar.

Unutmayın! Hayatın sessiz yasaları, görünmez ama güçlü dengeleri ve gizli ritimleri arasında mesafe, ruhun en sağlam kalkanı, hayatta kalmanın sessiz sırrı, varoluşun en hayati dayanağı ve akıl ile ruhun vazgeçilmez pusulasıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir