Kopenhag, 13 Ekim 2025
ABD-Çin ticaret gerilimi yeniden tırmanıyor: Trump yönetiminin %100 gümrük vergisi kararı yalnızca Çin’i değil, tüm dünya ekonomisini etkilemeye başladı. Bitcoin’den borsalara kadar her alanda dalgalanma yaşanıyor.
Donald Trump’ın göreve dönüşünün ardından açıkladığı en sert ekonomik adımlardan biri, Çin’den ithal edilen ürünlere %100 oranında gümrük vergisi uygulanması kararı oldu. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada bu adımın, “Amerikan işçisini koruma ve Çin’in haksız ticaret uygulamalarına karşı durma” amacı taşıdığı vurgulansa da, ekonomistler bu politikanın küresel ekonomide yeni bir sarsıntı başlatabileceği görüşünde birleşiyor.
ABD’de kısa vadeli koruma, uzun vadeli maliyet
Trump’ın kararı, özellikle Amerikan üreticilerini kısa vadede dış rekabetten koruyabilir. Çelik, otomotiv, tekstil ve teknoloji ekipmanları gibi sektörlerde yerli üreticilerin pazar payı artabilir.
Ancak ekonomistler, bu durumun uzun vadede yüksek enflasyon ve tüketici maliyetleri olarak geri döneceğini belirtiyor.
Çin menşeli ürünlere getirilen ek vergiler, ithalat fiyatlarını neredeyse ikiye katlayacak. Bu da telefon, bilgisayar, oyuncak, giyim ve ev elektroniği gibi günlük tüketim ürünlerinde ABD’de fiyat artışlarına yol açacak. Orta sınıf tüketici bu yükün en büyük kısmını üstlenecek.
Ayrıca, Amerikan üreticileri Çin’den sağladıkları parçaları daha pahalıya temin edeceği için üretim maliyetleri artacak. Bu da ABD’de büyümeyi yavaşlatan bir etkiye dönüşebilir.
Çin’in yanıtı: Stratejik dönüşüm ve yeni ticaret ortaklıkları
Pekin yönetimi, Trump’ın kararına sert tepki gösterdi. Çin Ticaret Bakanlığı, ABD’yi “ekonomik zorbalık”la suçlayarak, misilleme ve karşı önlemler üzerinde çalışıldığını açıkladı.
Çin ekonomisi kısa vadede ihracat darbesi alabilir; çünkü ABD, Çin’in ihracatında yaklaşık %15’lik paya sahip. Ancak Pekin uzun vadede bu krizi fırsata çevirmek istiyor.
Son yıllarda BRICS ülkeleri, Afrika, Orta Doğu ve Latin Amerika ile geliştirilen ticari ilişkiler, Çin’in yeni ekonomik ağının temelini oluşturuyor.
Uzmanlar, Çin’in bu süreçte iç tüketimi artırma ve dijital yuanı küresel ölçekte yaygınlaştırma yönünde adımlar atacağını öngörüyor. Böylece Çin, dolar merkezli finans sistemine alternatif bir yol izlemeye hazırlanıyor.
Küresel etki: Ticaret savaşının yeni perdesi
Trump’ın kararı, sadece iki ülke arasındaki ekonomik gerilim değil; aynı zamanda dünya ticaret düzeninde kalıcı bir değişimin habercisi olabilir.
Küresel tedarik zincirleri, onlarca yıldır Çin merkezli üretim üzerine kurulmuş durumda. Örneğin Çin’de üretilen bir çip, Almanya’da monte edilip ABD’de satılıyor. Bu ağın bozulması, küresel üretim maliyetlerini artıracak ve birçok ülkede enflasyonu yeniden tırmandıracak.
Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası, ABD’nin korumacı politikalarının 2026’ya kadar küresel büyümeyi %1,5 oranında düşürebileceği uyarısında bulundu.
Ekonomist Nouriel Roubini, bu gelişmeyi “yeni bir ticaret savaşı” olarak nitelendirdi:
“Trump’ın Çin’e uyguladığı %100 vergi, küresel tedarik zincirlerini zayıflatacak, maliyetleri yükseltecek ve finansal piyasalarda yeni bir dalgalanma dönemi başlatacak.”
Piyasalar karıştı: Bitcoin ve borsalarda sert düşüş
ABD-Çin gerilimi, finans piyasalarına da anında yansıdı. Bitcoin başta olmak üzere kripto paralar son 48 saatte yaklaşık %9 değer kaybetti.
S&P 500 ve Nasdaq endeksleri düşerken, yatırımcılar güvenli liman olarak altın ve dolara yöneldi. Avrupa ve Asya borsalarında da satış baskısı gözlendi.
Uzmanlara göre bu tablo, yatırımcıların riskli varlıklardan kaçtığını, yani “risk-off” moduna geçtiğini gösteriyor.
Türkiye ve Avrupa için fırsat mı, risk mi?
Çin ile ABD arasındaki bu ekonomik çatışma, üretim zincirlerinde yeni merkez arayışlarını hızlandırabilir. Türkiye, Vietnam, Hindistan ve Meksika gibi ülkeler, Çin’e alternatif üretim üsleri olarak öne çıkabilir.
Ancak bu durum aynı zamanda küresel talep daralması riskini de beraberinde getiriyor.
Yani üretim fırsatı doğsa da, dünya ekonomisinin genel yavaşlaması, bu avantajı sınırlayabilir.
Sonuç: Yeni dönemde küresel belirsizlik
Trump’ın “Amerika’yı yeniden güçlü kılma” politikası, kısa vadede yerli üretimi teşvik etse de, uzun vadede hem ABD ekonomisini hem de küresel ticaret dengesini tehdit eden sonuçlar doğurabilir.
Çin’in dijital para ve Asya merkezli ekonomik bloklarla güçlenme çabası, dolar merkezli ekonomik düzenin zayıflamasına yol açabilir.
Ekonomistler, bu gelişmeleri “küresel ekonominin yeni soğuk savaş dönemi” olarak yorumluyor.
Kaynak:
Reuters, Bloomberg, Financial Times, IMF 2025 Dünya Ekonomik Görünümü Raporu, Çin Ticaret Bakanlığı Basın Açıklaması, Coindesk, The Guardian