Antalya, 12 Kasım 2025
Bugün, sabah kahvelerimizi yudumlarken biraz daha gururluyuz. Çünkü Türk Kahvesi, Avrupa Birliği’nde “Geleneksel Ürün Adı” olarak tescillendi. Türk Kahvesi yalnızca bizim gönlümüzde değil, Avrupa’nın da resmî kayıtlarında, köklü bir kültür mirası olarak yerini aldı.
Heyecanımı anlatamam.
Çocukluğumdan beri annemle sabah ritüelimiz bir yaşam biçimimiz olan Türk kahvesi içmek şimdi dünyanın hemen hemen her yerinde içilecek. 500 yılı aşkın süredir kahve telvesinde niyet, köpüğünde zarafet, kokusunda hatıra barındıran bu kadim içecek, artık resmen “geleneksel” unvanını kazandı. Avrupa Birliği Resmi Gazetesi’nde yayımlanan kararın en büyük mimarı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’dir. TOBB başvurusuyla gerçekleşen bu sürecin tamamlanmasının ardından Türk Kahvesi, Türkiye’nin AB’de tescillenen ilk geleneksel ürün adı olacak.
Türk Kahvesi incecik öğütülmüş çekirdeklerin suyla ve kimi zaman şekerle buluşmasından çok daha fazlasıdır. O, bir bekleyişin, bir sohbetin, bir dostluğun bahanesidir. “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır” derken aslında anlatmak istediğimiz tam da buydu. Kahve, hayatımızın belki de sosyal ilişkilerimizin sembolü görevini fazlasıyla kazandı. Son 10 yılda kahve tüketim alışkanlıklarının artması kahvenin kültürel bir köprü niteliğini de tescilledi.
UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde yer alan Türk Kahvesi, şimdi AB’nin belgelerinde de kendine yer buldu. Bu konumlandırma, Anadolu’nun Mezopotamya’nın ve tüm kültürel kimliğimizin uluslararası alanda korunması anlamına geliyor. Küreselleşmenin tek tipleştirdiği tatlar arasında, Türk Kahvesi’nin özgün pişirme ve sunum geleneğiyle fark yaratması, kültürel direncimizin de bir göstergesi.
Düşünsenize incecik bir cezvede sabırla pişirilen kahvenin köpüğü taşmadan fincana dökülürken, aslında yüzyıllardır süren bir ritüel yeniden canlanıyor. Yanına konan bir bardak su, belki küçük bir lokum, ama asıl tat –sohbetin kendisi…
Türk Kahvesi’nin AB’de tescillenmesi, geçmişimize duyduğumuz saygının ve geleceğe bıraktığımız kültürel mirasın da tescillenmesidir. Geleneklerimizin tüm dünyada geleceğe ulaşması hepimizin gururu. Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır der atalarımız.
Bugün o hatıra, Avrupa kayıtlarında da yerini aldı. Afiyet olsun.
