16 Temmuz
Bir ülkenin ruhunu tanımak istiyorsanız, önce mutfağına girin derler. Türkiye’nin dört bir yanı, doğal güzellikleriyle büyülerken bu eşsiz doğada yetişen ürünlerin tadı da bambaşka oluyor. Yöresel yemekler tadıyla, kokusuyla, emeğiyle bir yolculuk sunuyor. İşte bu zenginlik, gastronomi turizminin yükselen yıldızı haline gelirken, geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye uluslararası bir gurur yaşatan bir başarı haberi geldi. Yöresel Ürünler Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜciTA) tarafından yayımlanan YÜciDERGİ, Lizbon’da düzenlenen Gourmand Awards 2025’te “Coğrafi İşaretler” kategorisinde dünyanın en iyisi seçildi. Anadolu’nun binlerce yıllık mutfak mirasının, yerel üreticinin emeğinin ve kültürel kimliğin taçlandırılması anlamına gelen bu ödül YÜciDERGİ’yi Türkiye’nin gastronomik haritasını çizen bir yol arkadaşı konumuna getirdi. Sayfalarında Afyon’un kaymağından Antakya’nın zahterine, Rize’nin çayıyla Siirt’in fıstığına kadar birçok coğrafi işaretli ürün, hem bilimsel hem kültürel bir perspektifle işleniyor.
YÜciTA’nın kurucusu Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu’nun da dediği gibi; “Üreticilerin alın teriyle bu ülkenin kültürü, kimliği, geleceği yoğruluyor.”
Gastronomi turizmi yemek deneyiminden çok daha geniş bir perspektifle bir ürünün doğduğu yere gitmek, onu yerinde tatmak, hikâyesini dinlemek anlamına geliyor. YÜciDERGİ işte tam da bu yolculuğun rehberi. Bir lezzeti yerinde tatmak, geçmişin sofralarına bugünden misafir olmak gibi. Her lokma aslında bir coğrafyanın size fısıldadığı hikayedir. Dinlemeye hazır mısınız? Eğer Anadolu’nun mutfağına misafir olacaksanız YÜciDERGİ iyi bir yol arkadaşı olabilir. Iyi yolculuklar.